|
|
|
İsrail seçimleri sonrasında Ortadoğu’nun kızgın kumlarında düşe kalka yürümeye çalışan barış süreci ne olacak. Aslında ortada bir barış hiç bir zaman olmamıştı. Şimdiye kadar olan Filistin halkının İsrail’in verdiğine razı olmaktan başkası değildi.
Asıl adı Ebu Ammar Abdülkadir el-Kudva olan Yaser Arafat genç ve zengin bir mühendis iken Kuveyt sokaklarında bindiği Jaguarından inip El-Fetih’in başında haki gerilla elbisesi ile komitacılığa başlayıp,1955 de kurduğu El-Fetih (Al-Fatah) hareketinden, 1964’de Filistin Kurtuluş Örgütünün başına geçip öldüğü güne kadar tam bağımsız Filistin Devleti hayalini gerçekleştiremeden hayata gözlerini yumdu. Şimdi Arafat’ın küçük generallerim dediği İsrail askerlerini sapanla taşla kovalayan küçük Filistinli çocukların umudu olan Hamas ile yeni İsrail hükümeti barış için tamamı devam mı diyecekler.
Yeni Hamas hükümetinin Filistin Meclisinden güvenoyu aldığı saatlerde İsrail sandıklarında da seçim resmi sonuçları belli oluyordu. 5 milyon nüfuslu İsrail halkı da seçimlerde Gazze’nin ardından Batı Şeria’dan 70 bin Yahudi yerleşimcinin çekilmesi için uğraş vermeyi vaat ederek 2010 yılına kadar İsrail devletinin resmi sınırlarını oluşturmayı hedefleyen yeni Kadima partisini birinci parti yaptı. Beyrut Kasabı lakaplı Şatilla Katliamının mimarı Aşırı sağcı Ariel Şaron’un partisi Likud’dan koparak, yanına ılımlı sol lider İşçi Partili Şimon Peresi alarak kurduğu Kadima Partisi, Ehut Olmert’in liderliğinde beklendiği gibi 120 sandalyeli İsrail Knesetin’de 40 a yakın milletvekilini çıkarmayı başardı. Yüzde 2 oy alan her partinin temsil yeteneğini kazandığı İsrail meclisinde, görünen yine o ki koalisyon geleneği devam edecek. Ama iş göründüğü gibi kolay değil. Yeni çıkacak hükümette yine şahinler olacak radikal Şas partisi büyük olasılıkla 2 yâda 3 sandalye ile yeni koalisyon hükümetinin kabinesine girecek görünüyor. Ancak her şeye rağmen, onca katliama, onca ölçüsüz şiddete rağmen Filistin halkının taleplerinden vazgeçmeyerek mücadele etmesi İsrail şahinlerini bile bıktırdı. Zeytin dalının en son yere düştüğü yer Camp David zirvesiydi. Daha önce Oslo barış sürecinin devamı olarak Bill Clinton’ın başkanlık döneminde yeniden canlandırılmaya çalışılan Ortadoğu barış görüşmeleri Ehud Barak ve Yaser Arafat’ın Camp David görüşmeleri daha işin başında Kudüs’ün statüsünde tıkanmış ve zirve çökmüştü.
Sonrasında Şaron’un başbakanlık dönemi Filistin halkının yeni intifadası. İntihar bombaları. Üzerine insafsızca bomba yağdırılan Filistin halkı. Tekerlekli sandalyesinde sabah namazı çıkışında öldürülen Hamas’ın ruhani lideri Şeyh Ahmet Yasin.
Dün hayalini bile düşünemedikleri Filistin devletine, İsrail derin devleti bile artık evet deme noktasına geldi. Ama nasıl bir Filistin devletine, Gazze’den çekilirlerken yaptıkları gibi deniz ve hava koridorunu tamamen İsrail kontrolünde olan kendi ordusu olmayan bir Filistin devletine. Filistin toprakları dışına sürgün edilmiş 4 milyon Filistinlinin asla topraklarına dönmesine izin verilmeyecek bir Filistin devletine. Ekonomisi kendi kendini çeviremeyecek devamlı olarak bağımlı olacak bir Filistin devletine. Tapularını halen ellerinde tuttukları Filistinlilerin evleri, toprakları asla kendilerine verilmeyecek bir Filistin Devletine. İçme suları bile olmayan bir Filistin’e. Dahası başkenti hiçbir zaman Kudüs olmayacak bir Filistin devletine. Doğu Kudüs dâhil olmak üzere tamamı ebedi olarak İsrail’e ait olacak ve Kudüs’te Filistinlerin yaşamayacağı bir Filistin devletine.
Özetin özeti dersek Arafat’ın rüyası Filistin Devleti çok uzak olmayan bir zamanda gerçekleşmesi kuvvetle muteber. Ama içi doldurulmamış bir devlet başta Filistinlileri memnun etmez ise kimi memnun eder.
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 2 yorum
yapılmış )
|
Yaser Arafatın unutulmayacağını ve Filistin için ne anlama geldigini bize birkez daha vurgulamışsınız.Aslında Arafat'ın Türk milletinin kalbinde yaşamasınında en belirgin nedeni inandıkları için ölmeyi göze almasıdır.Bu belkide hepimizin içinde olan ancak bir tür yerine getirme sorumlulugu bile kendimizde bulamadıgımız şahsı Yaser Arafat'ta görmekteyiz.
Bu güzel yazınız için çok teşekkürederim... |
|
|
zc
[
2006/03/31 17:01
] |
|
yaptığınız değerli tesbitlerin ardından şu yahudi siyasetini ummanız beklenebilirmi
israil artan dünya kamu oyu baskısı , aleyhtarlığı ve israil iç siyaseti talepleri ile artan dış basıyı sözde devlet kurma hakkı ile emecek
|
|
|
|
|
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
|
|