:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Bu aşkı kim bitirdi? 
Mustafa Azılıoğlu   ( mustafaazilioglu@hotmail.com )



Nihat Genç ismini epeydir duyarım, yazılarını okurum. Önemli bir şahıs Nihat Genç, yabana atılır biri değil. Çok önemli tespitleri var yakın tarihimizle alakalı. İyi bir yorumcu bir o kadar iyi bir analizci. Düşünce yorum üretme yetisine sahip kişi olması, onu benim gözümde değerli kılıyor. Bir TV kanalında onu izlerken dış görünüşünden ziyade onun ruhundaki fikri düşünce temizliği ve aydınlığı cezp etti. Ruhundaki safiyeti gördüm.

Beyni ve ruhu iğfal ve tağşiş edilmiş batı kopyacılarının, ülkeyi nerden nereye sürüklediklerini Nihat Genç’in yorumlarında hayranlıkla ve ibretle dinledim.

Konuyu Diyarbakır ve İstanbul’daki mikro kalkışma eylemlerine getireceğim.
Diyarbakır bir Selçuklu Osmanlı Türk şehri.

En az 5 milyona yakın insanımız yaşıyor orda.
TV ve medyanın gösterdiği şekliyle sanki tüm Diyarbakır halkı bu kalkışmanın içinde.
Hayır, bunlar topu topu sadece 2000 kişiyi geçmeyen çoğu çocuk ve kadınlardan oluşmuş güruhla grup arası bir taife.

Terör, öncelikle kendiliğinden oluşan bir durum değildir.
Terör, diplomasinin yetersiz kaldığı durumlarda mevcut durumdan zarar ve sıkıntı duyan ülkelerin sıkça başvurdukları hedef ülkeye yönelik bir derin operasyon işlemidir.

Kullanılan malzeme genelde aidiyet sorunu yaşayan ve genetik olarak aidiyet sıkıntısı çeken kadın çoluk çocuk ve çocuklardır. Eğer bunun aksi olsaydı,5Milyonluk Diyarbakır’ın yarısı ayağa kalkardı. Oysa topu topu 2000 kişi ortalığı karıştıranlar. Hepsi bu. Ama arkalarında organize bir servis var ki işte asıl sorun burada.

Diyarbakır bu ülkenin asli unsuru olarak Çanakkale’de, aziz vatanın tüm karesinde izleri olan mübarek bir belde iken birileri İlleri birbirine düşman etmeye kalkıyor.

Nihat Genç, işin farkında. İşin farkında olan insan ancak aydın olabilir. Lirik ve akıcı ifadeleri ile bu hale nasıl geldiğimizi ifade ederken duygularına hâkim olamıyor.
***
1922 de İstanbul un işgalini hepimiz unuttuk. İzmir’in Akşehir’in işgali sanki bize bir film kareleri gibi geliyor. Akşehirli çolak Salihleri, Nusret mayın gemisini, Seyit çavuşları çabuk unuttuk. İşte bunları bize hatırlatıyor Nihat Genç.

I.Dünya Savaşı'yla birlikte bir imhadan geçirildik. 1914 yılında trenlerimizle süvarilerimizle, genç doktorlarımızla cepheden cepheye koşuyorduk. Bu savaşlar yok etti bizi, tarihten silindik. Eski gücümüzü kaybettik. Hukukumuzu, siyasetimizi, ekonomimizi kuracak işletecek aydın kadroları cephelerde bir mezar küreğiyle orda bıraktık.

I.Dünya savaşı ve kurtuluş savaşının yıkımıyla yüzyıldır toparlanamıyoruz, yüzyıldır başımızı kaldıramıyoruz.
Sadece Kerkük topraklarımızda kalsaydı, Diyarbakır değil doğu'nun Avrupa'nın en parlak şehri olurdu.? Kafkasya'da, Süveyş'te, Yemen çöllerinde bizi imha edenler, şimdi yine kaldıkları yerden saldırıyorlar.
Koma haline girdi kültürümüz. Beynimiz allak bullak oldu. Bu yüzden hala nerden başlayacağımızı şaşırdık. Hangi kültürün içinden geldiğimizi karıştırdık. Türkümüzü, şarkımızı unuttuk, yasakladık. Kendi içimizde birbirimizi yedik. Sonra Kuzey Afrika'yı, Orta-doğu'yu yutuverdiler!


İpek Yolu'na ilk düştüğümüz günden beri, eski bir sevgilimiz vardı. İlahiler söyleyip aşk, aşk, aşk deyip üç kıtanın dağlarında gezinen dervişlerimiz, erenlerimiz, abdallarımız vardı. Bu aşkı kim bitirdi?

1914 de bizi bitirenler şimdi Şemdinli’de Diyarbakır’da Van’da Dolapdere’de eski senaryoları yeni repliklerle sahneye koymaya yelteniyorlar.
Sakın ola aynı hataya düşme Türkiye.
Çünkü sen Çanakkale’de sırt sırta yatan Kürdün Türkün ahfadısın torunusun, yazık olur sonra sırt sırta yatan atana.

Ah Karadeniz, Karadeniz sen degilmisin sen bütün bunların sebebi.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
Şu ana kadar yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapmak ister misiniz?

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.06 -  Affan Dede'ye para saydım
 2009.01.30 -  Şimon ve Tayyip
 2009.01.21 -  Ne Zengin Fakir Ne Sen Ben Farkı Olsun
 2009.01.17 -  Ne haktan korkar ne hicap çeker
 2008.12.18 -  Yönetmek ve yönetilmek üzerine
 2008.10.24 -  Kılıç ipeği kesmez.
 2008.10.11 -  İKİ ÇAKAL
 2008.09.18 -  Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
 2008.08.04 -  Monteskiyö’ den Emre Aköz ‘e
 2008.07.31 -  Katıra gem vursan at olurmu?
 2008.07.10 -  Sahipsiz köpek ne yapsin
 2008.07.07 -  Kalem ve kılıç
 2008.06.27 -  Haysiyetsiz meşhur muteber
 2008.06.08 -  İyi ki varsın Süleyman Bey
 2008.05.29 -  K...ni zevk sahibi imiş
 2008.05.27 -  Hürrem'in göğüsleri cezbetmiş Kanuni'yi
 2008.05.20 -  Leyla Hanım ritüeli
 2008.04.11 -  Asıl azmaz bal kokmaz
 2008.03.22 -  Dün bugündür,yarına ümitvarım.
 2008.03.13 -  Akif Konya’ya gelmiş haberimiz yok
 2008.02.27 -  Oh ne ala,mualla
 2008.02.14 -  Bir demet gül ve karanfil
 2008.02.12 -  Modernleşme yahut muhafazakar değişim
 2008.01.24 -  O iş benim boyumu aşar
 2008.01.22 -  Abdülhamid’in Mirası
 2008.01.17 -  Tebrikler Kime
 2007.12.28 -  Akif’i Kaç Kişi Anladı ki….
 2007.12.18 -  Pulsuz dilekçe
 2007.11.26 -  Güle Güle “Adamın Kralı”
 2007.11.15 -  Konya’nın Güzel Olan Tarafı
 2007.11.08 -  Dostumuz! Amerikadan Ne Aldık
 2007.11.03 -  MÜSİAD’da Mustafa Çalık ne dedi.
 2007.01.12 -  MERAK ETME
 2007.01.10 -  DOST DÜŞMAN OLURSA NE YAPILIR?
 2006.12.27 -  KIL TÜY
 2006.12.23 -  SİLLE-İ MİLLET
 2006.12.20 -  Cumhurbaşkanını buldum
 2006.11.29 -  ŞEHİRLERİN BAHTINA
 2006.11.23 -  DEVLET NİŞANI NEDEN VERİLMİYOR
 2006.11.22 -  TESEV RAPORU
 2006.11.16 -  DR. ANIL BEY
 2006.11.15 -  BİLMESİNİ BİLMEK
 2006.11.02 -  2016 da ne olacak?
 2006.10.31 -  Boşa Geçen Yıllar
 2006.10.27 -  Geyik türüne bir örnek de benden.
 2006.10.06 -  HEKİMLERİMİZ
 2006.10.01 -  Hekimlerimiz, Hastanelerimiz ve Sağlık Personelimiz.
 2006.09.22 -  Bereket yağar gönüllere
 2006.08.16 -  Ahh Osmanlı...
 2006.08.07 -  Siyasetçi kendini nasıl geliştirmeli?
 2006.07.31 -  İsrail-HAMAS Savaşı
 2006.06.28 -  Helvası olmayan şehir
 2006.06.16 -  SİYASAL YOZLAŞMANIN NEDENLERİ
 2006.06.02 -  UNESCO, SETTAR, MEVLANA
 2006.05.29 -  AHLAK VE KARAPINAR’DA PETROL
 2006.05.20 -  RAHVAN MEHMET VE MARATON YARIŞLARI
 2006.05.15 -  Okullar ne üssü?
 2006.05.11 -  Bu vebalden nasıl kurtulmalı
 2006.05.08 -  Tarihi İpek Yolunda Bir Garip Sultaniye
 2006.04.27 -  ABD'nin yerli dostu
 2006.04.10 -  AÇIK POKER
 2006.04.06 -  Şehrin en güçlü örgütü
 2006.04.03 -  Bu aşkı kim bitirdi?
 2006.03.30 -  Şimdi Nazım Hikmet Zamanı
 2006.03.27 -  Ne okuduğunuza değil, nasıl okuduğunuza bakın
 2006.03.24 -  HÜKÜMET(LER)E MÜTEDAİR
 2006.03.20 -  Recep Konuk;O bir Türkmen Bey'i
 2006.03.13 -  Kızılcahamam'da görmedikleriniz
 2006.03.09 -  Türkiye'nin şansı Özkök mü?
 2006.03.06 -  Teşkilat nasıl olmalı?
 2006.03.03 -  Bush'un Hindistan'da işi ne?
 2006.02.23 -  Tahlil değil gerçek
 2006.02.20 -  Tapusu olan konuşsun
 2006.02.17 -  Türkiye’de platonik siyaset mi var?
 2006.02.13 -  Konya'yı doğru algılamak
 2006.02.09 -  Doldur boşalt ateş et
 2006.02.06 -  YENİ YILMAZ GÜNEY
 2006.02.02 -  Siyasal Ahlak nedir?
 2006.02.01 -  İstikrar kimin işine yaramaz
 2006.01.26 -  MUHALEFET NİÇİN ERKEN SEÇİM İSTİYOR
 2006.01.24 -  ABD'nin son hamlesi
 2006.01.19 -  Ortak öngörü; Nükleer enerji
 2006.01.16 -  2006'nın en zor günleri
 2006.01.05 -  Türkiye'de neden Nükleer santral yok?
 2006.01.03 -  Kurtlar Vadisi-Irak'ın arka planı
 2005.12.27 -  Siyasette boşluk var mı?
 2005.12.15 -  Başbakan'ın gözünde Konya
 2005.12.12 -  Başbakanı beklerken
 2005.12.05 -  O bir üst kimlikli
 2005.11.28 -  Yekpare dünyanın ayrılıkçıları
 2005.11.22 -  Mavi mi yeşil mi akım?
 2005.11.16 -  Nafile anlamaz bunlar
 2005.11.13 -  Bir ülke daha iyi nasıl yönetilebilir ki?
 2005.11.08 -  Ateş hazır, Paris hazır mı?
 2005.10.22 -  Van Kedisi ile Van Canavarı
 2005.10.04 -  Abdullah Gül'ün Uçağında
 2005.09.28 -   Devlet Ve Devlet Adamlığı
 2005.09.22 -  Zenginleşme Formülü–2-
 2005.09.21 -  Zenginleşme formülünü buldum
 2005.09.05 -  AB SİZ TÜRKİYE VEYA TÜRKİYESİZ AB
 2005.08.31 -  Kerbolanlı Ahmet
 2005.08.27 -  Bir medeniyet tasavvuru olarak Vakıf
 2005.08.22 -  Statüko Nedir?
 2005.08.16 -  ACEM ÜLKESİ İRAN
 2005.08.02 -  EK PROTOKOL
 2005.07.20 -  'USA’ BİZİ USANDIRMAYI NE ZAMAN TERK EDECEK
 2005.07.15 -  CONİ VE MEHMET
 2005.07.02 -  Yecüc ve Mecüc rapsodisi
 2005.06.30 -  İkö
 2005.06.29 -  AH NİJAD…!
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com