|
|
|
Biz bu filmi daha evvelde görmüştük.
Prokavatif Danıştaya yapılan saldırı sonrası yine o bildik sahneler ortaya döküldü. Saldırgan, PKK’lıların davalarına da girmiş, ülkücü eğilimli avukatların kurduğu hukuk bürolarında da çalışmış. Cumhuriyet gazetesine yaptığı bombalı saldırıdaki militan arkadaşıyla bir barda içerken tanışmış. Danıştay’a yaptığı silahlı saldırıyı ise türban adına yaptığını ifade etmiş. Kim olduğunu, kime çalıştığını çözmek tam bir muamma.
Saldırganın kimliği dışında elde hiçbir şey yokken, işin önü arkası anlaşılmadan suçlu yaftası bu ülkenin sessiz yığınların üzerine birden giydiriliverdi. Öte yandan Cumhuriyete yapılan bu saldırının faturası beklendiği gibi siyasi elitler tarafından makdülün cenazesinde dindar insanlara hakaret edilen bir gösteriye çevriliverdi.
Saldırının hemen akabinde önce konuşmasına pek alışık olmadığımız Cumhurbaşkanımızın Danıştay önündeki, o talihsiz açıklaması geldi. Bunların müsebbibi olarak da imayla hükümeti işaret etti.
Ardından cenaze töreninde mevcut siyasi erkin üyelerine yapılan çirkin fiziki ve sözlü saldırıyla, bakanlar cenaze alanından korumalar tarafından apar topar kaçırıldı.
Kimselerden kınama gelmedi, aksine oh oldu, iyi oldu havası esti.
Cenazedeki ilginç anekdotlardan biride başörtülü bir hanım cenazeye katılırken, cumhuriyeti sevdiğini kanıtlayabilmek için başını kameralar önünde, cahili cuhara’nın psikolojik ve sözlü saldırıları arasında açmak zorunda kaldı.
Önce İslam yerden yere vuruldu, ardından da Türkiye laiktir sloganları arasında toplu halde cenaze namazına duruldu.
Genelkurmay başkanı yaşananların ardından hükümete alınan tavır için “takdire şayan” diyerek devamlılık temennisinde bulundu.
Kahire yolculuğu öncesi havaalanında bakanlarının ortasında gönülsüz gelin gibi oturan Başbakan, sadece açıklamanın amacını aştığını vurgulayarak, sitemli bir şekilde üzüntüsünü belirtmekle yetinebildi.
Muhalefet lideri Baykal kavgadan post çıkarma telaşındaki kasap havasında meydanlara indi faturayı olayın azmettirticisi olarak gösterdiği hükümete kesiyor. Biz bu filmi inanın 28 Şubatta gördük.
Komplo teorilerinden hiç hazzetmem ancak kendimi de şu içinden geçtiğimiz zaman diliminde bu lüksten mahrum edemem.
Bundan sonra şu anlatacaklarım olursa inanın bana sürpriz gelmez.
Önce İstanbul Fatih’ten, Çarşamba’dan insan manzaraları.
Sarıklı, cübbeli, tespihli, uzun sakallı kamera objektiflerine el sallayarak sokaklarda yürüyen insan görüntüleri.
Devam eden siyasi cinayetler.
Fatih Altaylının geçenlerde Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in CNR Holding’in sahibi hanımla gönül ilişkisinden bahsederken, kabinede bir de iki eşli bakanın varlığından isim vermeden yazdı.
Halil Ürün’ün iki evli olması haberi zaten hemen tüketildi.
Kabine bu olay üzerinden yıpratılabilir mi? Evet
Geçenlerde Taha Kıvanç köşesinde bu hükümet önce “Refahlaştırılacak” öngörüsünde bulundu.
Yani önce liberal uzuvları törpülenecek, ardından iyice refah kadrolarının hâkim olduğu eskiler ortada kalınca, hükümetin iyice üzerine yürünecek mesajı veriyor.
Geçtiğimiz Mart ayında da düğmeye basıldığını iddia ediyor. Kurgunun Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi tamamlanacağına inanıyor.
Açıkçası bana da bu dedikleri hiç uzak gelmiyor.
Öngörülerimde yanlış çıkmayı çok arzu etmeme rağmen, hem AKP’yi hem de ülkeyi bu yaz zor günlerin beklediğine inanıyorum. Hükümet bu kasımda baskın seçime gidebilir.
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 8 yorum
yapılmış )
Okey
[
2006/06/02 17:47
] |
|
Ne güzel yazı iste... Acık ve secik...
Arkadası tebrik ediyorum.Buyazıyı elestirenler ulusal gazetelerdeki köseleri bos yere isgal eden dinazorların yazılarını hic okumamıs mı,merak ediyorum |
|
|
manav
[
2006/06/02 14:45
] |
|
meyve veren ağaç eskiden taşlanırdı şimdi kesilmeye çalışılıyor
aslında kimse ne yaptığını bilmiyor bilinen ise çok gergin bir millet olma yolunda yaylalar türküsüyle koşduğumuz.... |
|
|
manav
[
2006/06/02 14:42
] |
|
meyve veren ağaç eskiden talanırdı şimdi kesilmeye çalışılıyor |
|
|
özkan
[
2006/06/02 14:10
] |
|
üstadımyazılarınızda önemli tespitleri paylaşırken yorum adına gelen mesnetsiz saldırılarıda üzülerek okudum niyemi butoplum ya okuduğunu anlamıyor yada saldırganlığı kişilik edindi heryere taşıyor Piyer Loti Türk hayranı bir Fransızdı Bizler ise ecnebi hayranı olurken kimliğimizi sorgulamamız normal Anormal olan ise bırak gazaliyi yalın Türkçesiyle Yunusu bile anlamayan bu nesil nereye gidiyor Engirift bilmeceleri bile çözen efradına inat.... |
|
|
|
medyadan topluma pompalanan mesnetsiz tüm iddialar ve haberler yazınızda mevcut.Siyasiler arasındaki ıvır zıvır polemiğinin en güzel örneği bu yazıdır diyebilirim.Bu kadar ciddi bir olay kulaktan dolma bilgilerle tartışılamaz.Temennim sizin gibi genç kalemlerin küflenmiş zihniyeti tekrardan kaçınarak özgün yazılar araştırmalar sunmasıdır.Bunu yapabileceğinize inanıyorum. |
|
|
[
2006/05/31 09:09
] |
|
Devletler siyasetini bildiğini sanman yada iki üniversite bitirdiğini çok da önemli değil. Önce yorum kaabiliyeti gerekiyor. Günceli iyi takip edebilke kadar tarihi de iyi bilmek gerekiyor. Yazılarında biraz daha realiteye yaklaşarak kendi yorumlarını ekle. Sağdan soldan aldığın haberlerle yazı yazılmaz.. Cİdden bende anlayamadım bu yazdıklarını. Biraz daha araştırmacı gazeticilik örneği gösterirsen iyi olur derim... |
|
|
ahmet
[
2006/05/26 14:50
] |
|
Memleketimizde olan olaylar artık Da Vinci'nin şifresini aratmaz oldu.Olanları çok iyi irdelemişsiniz.Çok güzel bir yazıydı.Ulusal basındaki yazıların hepsini okudum.İnanın bu yazı kadar olayları iyi açıklayan yoktu.Umarım okuyanlar bu yazıdan üzerlerine düşeni alırlar.Allah sonumuzu hayır etsin.... |
|
|
|
kripto çözüldü hala butürsenaryolara inanananinsanlar var onlar ki siyasetin mikserleri ağlamak mı lazım gülmek mi gözleri kapalı bu lkede gülüyoruz artık komplo teorilerinden uzak aydınlık günlere ALLAHA emanet olun |
|
|
|
|
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
|
|