|
|
|
Biz bir çok şeyi karıştırırız. Aynı mideye gidecek diye farklı lezzetleri bile karıştırarak yeni bir lezzet ama yine tek bir lezzet olarak yeriz. Herkesin karıştırma şekli ve içerikleri de farklı. Standard ve istikrarı orda da yakalayamamışız.
Yazının girişi damakla ilgili karışımlardan oldu ama öyle devam etmeyecek elbette. Ölçüsüz ama kendimize özgün karışımlar hayatımızın her alanında var. İnsan olarak yaratılmakla insani olmak gibi, hz. Adem ( a.s. ) ın torunları olmakla ademi olmak gibi, Hz. Peygamberimizin ( s.a.v. ) ismiyle Muhammetçi olmakla Muhammedi olmak gibi…
Taraftar olmakla, sempatizan olmayı, sevgiyle aşkı, bakmakla görmeyi… karıştırır dururuz.
Geçen hafta hayatı karma karışıklıktan ve zihni kargaşalardan uzak, fikir namusuna sahip, bilgi, görgü ve tecrübelerine millet olarak ihtiyaç duyduğumuz güzel insanlarla bir günlük tatlı zaman dilimi geçirdim. Onları Konya’ya getiren ise gururun demeyelim ama onurlu ve vakarlı duruşun son beyefendisi hatta paşası, Üstad Necip Fazıl Kısakürek idi. 101. Yaşında üstadı böyle kapsamlı bir programla anan başka bir program sanırım Konya dışında hiçbir ilde olmadı.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar da bu güzel işin vesilesi olmuş. Abdussettar Bey’e teşekkür etmemek sanırım haksızlık olur.
Bu köşeyi takip eden dostlar bilirler ki hayatı yaşarken neler yapıp ettiğimize dair genelde yazmam. Ama Konya’da yaşadığımız bu güzelliği yazmamayı başaramadım. Zira anılan Üstat Necip Fazıl, ananlar da ülkemizin fikir ve edebiyatının en önünde koşan şahsiyetlerinden; Rasim Özdenören, Erdem Beyazıt, D.Mehmet Doğan ile fikir ve edebiyat dünyasına yakın ilgisini yeni öğrendiğim tarım eski bakanı Sami Güçlü bey idi. Üstadı hem yakınında bulunmaları hem de en iyi anlayabilenlerden olmaları dolayısıyla bu güzel insanlardan bir kez daha dinlemek, gerçekten bir keyifti.
Üstadın eserlerinden olan “Reis Bey” ve “Bir Adam Yaratmak” eserlerinin film gösterimi ve bu filmlerin yönetmenleri olan Mesut Uçakan ile Yücel Çakmaklı Beylerden filmlerin çekimi ve hatıralarını dinlemek de ayrı bir keyifti. İki yönetmenimizle de sanat, sekülerleşme, aksiyon ve reaksiyonerliğimiz üzerine yapmış olduğumuz özel muhabbetin tadı da damağımızda hala. Mesut Bey’in son filmi “Anne ya da Leyla” ile her iki yönetmenimizin yeni film çalışmalarını bizzat kendilerinden dinlemenin de ayrı bir heyecan verdiğini ifade etmem gerekir.
Bu günü de üstadın kelamıyla bitirelim;
“lafımın dostusunuz, çilemin yabancısı,
Yok mudur, sizin köyde, çeken fikir sancısı” N.F.K
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 2 yorum
yapılmış )
|
Sevgli kardesim hoş bır çalışma olmuş. Başarın daim olsun
|
|
|
[
2006/05/30 13:56
] |
|
yazınız çok hoş yazıda yaşadıklarınızı bizde yaşamak isterdik |
|
|
|
|
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
|
|