Hayatımdan endişe ediyorum. Ancak araklamacı gazetecilik anlayışım ve cesur duruşumdan cesaret alarak yinede risklere göğüs geriyor ve bu yazıyı klavyeye alıyorum ( Kaleme alıyorumun modern ifadesi ).
Efendim başlığa baktığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Maazallah feminist bir takım derneklerin saldırısına uğrama tehlikem her daim var. TKDK-D ( Türkiye Kocalarını Döven Kadınlar Derneği) duyduğuma göre çoktan evinim krokilerini baskıya vermiş durumda.
Pek entelektüel birikimim yoktur ama “avrat” kelimesi Arap dünyasının dilimize bir armağanıdır diye bilirim. Kendisi avretten gelip, korunması gereken, saklanması gereken gibi ulvi bir anlam ihtiva eder ki; zamanın modern kadınları bunu kendilerine hakaret olarak algıladığından; canım, cicim, bir tanemle devşirmişlerdir.
Nitekim bu bizim kullandığımız başlığın modern Türkçe’ye tercümesi; tembel eş pazarı olarak kayıt düşülebilir tutanaklara.
Peki nerden icap etti bu başlık?
Aslında ben masumum. Bu lafı ilk gündeme getirenler Suriye ahalisi.
Suriye havarisinde “avrat” argo bir laf olmadığından, pazarın ismine Tembel Avrat Pazarı” demişler. Tembel kısmı çalışan mı oluyor, yoksa hakikaten tembel mi?
Bizim Antep’te girişimci ruhuna sahip bir market sahabıda Halep dolaylarındaki bu pazardan esinlenerek, reyonun birine bu ismi vermiş. Cesur yazarda bu olayı gündeme getirmiş. Tabi bizden önce haberleştiren Zaman Gazetesi.
Aslında ben haberi ilk okuduğumda Zihni Sinir Proceleri’nin bir parçası sanmıştım. Ayrıntıyı okuyunca işin aslı astarı neymiş anladım.
Efendim marketin bu kısmına ‘tembel avrat pazarı’ demişler ve reyonda pişirmeye hazır sebze satıyorlarmış.
Misal isterseniz sıralayalım.
Şimdilik doğranmış ıspanak, sapı temizlenmiş yeşil sarımsak ve soğan, oyulmuş kabak, patlıcan, yeşil ve kırmızı biber, közlenmiş patlıcan, tanelenmiş bezelye, doğranmış taze fasulye, kabukları soyulmuş havuç ve dişleri soyulmuş kuru sarımsak.
İş yeri sahipleri durumdan memnun. Kafalarına yedikleri birkaç şemsiyeyi saymazsak.
Birkaç marjinal örgüt dışında kadınlarında bu işten memnun olduklarını söylüyorlar.
Kafalarına yedikleri şemsiye isi muhalif azınlığın hediyesi. Her daim olur öyle şeyler. Demokrasinin rengidir muhalefet.
Market mucitlerini kutluyoruz.
Hep derim teknoloji kadınlara hizmet ediyor diye. Yada işlerine öyle geliyor. Mutfaklara bakın Nasa’nın laboratuarlarını andırıyor.
Çamaşır makinesi aldığınızda, onu kullanacak bir de pilot lazım geliyor. O kadar çok düğme var ki. Makine eskidiğinde daha hiç kullanmadığınız düğmeler bile olabiliyor. Anca keşfediyorsunuz. Kullanma kılavuzunu çözmek için özel ders almak falan lazım. Öyle kolay değil.
Sanırım tembelleştirip sonrada teknolojik ürünleri kakalayan bir şebekeyle karşı karşıyayız. Biraz daha araştırma yapayım bakalım ne çıkacak.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 3 yorum
yapılmış )
Helal abime ellerine saglık ama bi çare bulmak lazım bu kadınların tembelliğine. Yaf hep yük erkeklerin üzerinde olmasına ragmen en cok hastalanan da bunlar abi ben diyorum ki tembellikten.Gerçi ben evli de değilim de :) Abi birde evlenecegim kızı nasıl sececem onun hakında yazı yazar mısın devr_i alem bozuk...
ya murat bey bakıyorum sizin güzel yazılarınıza rağmen yorumcunuz pek yok. yeni başlayan yazarların yorumlarına bakıyorum bir de sizin. üzülüyorum. rağbet güzele ama yazının güzeline değil galiba.