:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Mankurtlaşıyoruz 
Alev Ayyıldız   ( ayyildizalev@gmail.com )

Ünlü yazar Cengiz Aytmotuv’un “Gün olur asra bedel” isimli kitabında tanıdığım mankurtlaşma sanki günümüz Türkiye’sini en iyi tanımlayan kelime oldu.

Kendi kültürel kimliğinden utanan ve kendi toplumuna yabancılaşmış insanları sanırım en iyi bu sözcük tanımlıyor. Ben mankurtlaşmamızı ve yabancılaşmamızı kültürel miraslarımız tarihi eserlerimize bakış açımızla aktarmak istiyorum.

Milletleri ayakta tutan, maddi ve manevi değerlerini en iyi yansıtan yapılar kuşkusuz tarihi eserleridir. İnsan özünü kavradıkça yapılan eserlerin şartlarını düşünüp yapıdaki ince çizgiyi fark ettikçe Türk-İslam mimarisine hayran olmaktan alamıyor kendini.

Anadolu’nun tüm kentlerinde olduğu gibi Konya’da tarihi eserler açısından oldukça zengin bir şehir. Hemen hemen her sokakta binlerce yıl öncesinden yapılara, yada Selçuklu Dönemi ve Osmanlı döneminden kalma eserlere rastlamak mümkün.

Fakat zamanla alışkanlığın, vurdumduymazlığın bir getirisi olsa gerek yanlarından yalnızca onları bir taş yığını olarak algılayıp geçiyoruz. Bakmakla görmek arasındaki ince çizgiyi fark edemiyoruz.

Üniversiteden bir hocamın bu duyarsızlaşmaya karşı söylediği cümleler beynimde yankılanıp duruyor ilgisizliği görünce. Demişti ki “Tarihinden ve kültüründen bizim kadar utanan başka millet var mı acaba” Gerçektende çok doğru söylüyor hocam. Çünkü tarihine ve kültürüne sahip çıkan milletler bu değerleri korurlar ve saygı duyarlar. Ne yazık ki korumak ve saygı duymak bir yana sahiplenmiyoruz bile.

İşin kolayına kaçıp devleti yada yerel yönetimleri suçluyoruz hemen. Niye sahip çıkmıyorlar diye. Suçu başkalarına atmak en kolay yol nede olsa. Fakat özellikle son günlerdeki kültürel çalışmalar hız verilmesi ve restorasyon alanındaki ciddi çalışmalar umutlandırıyor beni.

Takip ettiğim kadar Konya’da da tarihi eserlere karşı önemli çalışmalar imza atılıyor. Fakat yalnızca restorasyon yeterli değil tabi ki önemli olan bilinçli davranmak ve uzun vadede korumaya çalışmak. Kültürel yapıların korunması kapsamında benimde yakından takip ettiğim bir durumu paylaşmak istiyorum sizinle.

Beşyol civarında bulunan çifte kümbetleri çoğu kişi bilir. İçersinde restoranın bulunduğu bir bahçede olan ve üzerinde ışıklandırma yada yazılı bir ibare bulunmadığı içinde restoranın sanki süsü gibi duran Kalenderbaba ve Keşkibaş türbelerini tanıdınız sanırım.

Türbelerin durumunu öğrenmek için Anıtlar Bölge Müdürlüğüne başvurmuştum. Müdür bey sağ olsun arşivden türbelerin önceki resimlerini ve restorasyon çalışmalarıyla ilgili dokümanları çıkarttı.

Yıkılmak üzereyken aslına uygun şekilde ve gerçekten çok güzel manada restore edilmiş bu iki yapı. Müdür bey güzelde bir söz söylemişti. “Kendi haline bırakıp yıkılmalarına seyirci olmak yerine restore edilmesi ve herkesin ziyaret edeceği bir ortam hazırlanması kötümü?”

Hak verdim. Ama anlamadığım neden bu türbelerde hiç ışıklandırma ve üzerlerinde ya da kenarlarında kimlere ait olduğuna dair bir ibare yok. Lokantanın kapısında türbelerin yalnızca Kalenderbaba ve Kesikbaş’a ait olduğu ve kaç yılında restore edildiği yazılı. Türbelere güzel bir ışıklandırma ve uygun olacak yerlerde iyi bir anlatım yapmak zor olmasa gerek. Müdür bey böyle bir teklif gelirse değerlendireceklerini söyledi. Şahsım adına ilgilenen ve yardımcı olmayı düşünen herkese seve seve elimden geldiğince yardımcı olacağımı da duyurayım buradan.

Şimdi diyenler olacaktır. Kendimize yabancılaştığımız, insanların yalnızca Müslüman olduğu için öldürüldüğü ve İslam dininin yaşanmasının engellendiği bir ortamda 2 türbeye yapılan saygısızlık her şeyi düzeltecek mi?

Anlayamadığımız şu. En azından bendeki değerlere imkanım ölçüsünde sahip çıkmaya çalışıyorum. Her şeyi küçümsediğimiz, boş verdiğimiz ve umursanmadığımız için değerlerimiz bu hale düştü. Aslında yapılabilecek ne kadar çok şey var.

Herkes kendi kapısının önünü süpürseydi hiç kirli sokak kalmazdı derler. Bu kavramlarda bunun gibi aslında. Eğer herkes kendi mahallesindeki türbelere, kümbetlere yada tarihi yapılara sahip çıksaydı yada az çok manevi ve kültürel bilinci taşısaydı bugün ne kendi değerlerimizi medeni Avrupa kadar bu kadar aşağılanabilirdi ne de İslamiyet bizlerden bu kadar uzak tutulabilirdi.

Günlük hayatın koşuşturması ve akşam medya maymunlarının sunduğu rezil görüntüleri izlemek yerine manevi ve kültürel değerlerimize o çok kıymetli vakitlerimizden az da olsa zaman ayıralım. Bunun yapmak hiçte zor olmasa gerek. Belki bu sayede mankurtlaşmaktan kurtlucağız ve kendi ülkemizde değerlerimize yabancı kalmayacağız
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 4 yorum yapılmış )

TÜRKİYEM [ 2008/06/11 19:31 ]
BEN ANLAMIYORUM BU ÜLKE SANKİ BİR AVUÇ NE OLDUGU NEREDEN GELDİGİ SOYU SOPU BELİ OLMAYANLARINMI YOKSA KURTULUŞ İÇİN ÇOCUNU ,KOCASINI,BİR ÖKÜZÜNÜ HİÇ DÜŞÜNMEDEN VERENLERİNMİ ANLAYAMIYORUM.
Mehmet [ 2006/06/15 22:29 ]
Öncelikle, Türklüğünden utanan ab ye yaranmak için camide kurşun sıkan abd ye sessiz kalan bir zihniyet tarafından yönetildiğimiz şu günler böyle yazılar yazmanız beni ziyadesiyle mutlu etti.Bizler Türk Milliyetçiliği yapınca ırkçı oluyoruz ne hikmetse.Bizler Türklüğümüzden övünmeyeceğizde kimler övünecek anlamış değilim.Atalarımız olmasa sizin bahsettiğiniz eserleri acaba kim yapardı veya ne adar yapılabilirdi.
Irkçılığa hayır.Üstünlük takvadadır Mevlam İslam a en büyük hizmeti tarihte biz TÜrklere nasip etti inşallah gelecekte de bize nasip eder.Kabe Alayları İstanbul dan en kısa zamanda tekrar çıkar inşallah.
Allah a emanet olunuz.
megulec@mynet.com
gül [ 2006/06/14 16:58 ]
konya'nın tarihi eserlerine göstermiş olduğunuz ilgiden dolayı sizi kutluyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum
Halil [ 2006/06/12 19:49 ]
Yazılarınızı takip ediyorum, devamını bekliyorum

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.14 -  Anlatma Sanatı
 2009.01.17 -  Bebek katili Mübarek ve Çağın Diğer Firavunları
 2009.01.01 -  İsrail bir terör devletidir
 2008.12.06 -  Nifaka Karşı İnfak Seferberliği
 2008.11.07 -  Edebin Beden Bulmuş Hali
 2008.10.20 -  Söz ve İnsan
 2008.09.27 -  Bayram Tadında Hayatlar
 2008.09.09 -  Ramazan ve Zulüm
 2008.07.31 -  Miraç tadında hayatlar
 2008.06.12 -  Beklemek ve görmek
 2008.05.16 -  Kısa bir mola…
 2008.04.07 -  Tahammülsüzlük, küçümseme ve kibir…
 2008.03.21 -  Kapatma davasının kapattıkları
 2008.02.27 -  Geçmişine sövmeyen bizden değildir!
 2008.02.09 -  Dikkat kara çarşaflılar geliyor!
 2008.01.11 -  Tenleri siyah yürekleri beyaz insanlar
 2008.01.04 -  Noel Bayramları Gelecek mi?
 2007.12.11 -  Nede olsa komplo teorisi!
 2007.12.01 -  OYAK’ın Ermeni Yanlısı Ortağı
 2007.11.14 -  Bir Serdengeçti Vardı…
 2007.10.24 -  Sağ olan vatan, unutulan şehitler
 2007.10.06 -  Hadi İran olamadık bari Malezya’ya benzeyelim
 2007.09.15 -  Oruç tutuyor musunuz?
 2007.08.22 -  Garip Bir Rüya
 2007.07.29 -  Halkını tanımayanlar, aptal yerine koyanlar
 2007.07.17 -  Bilinmeyen şahadetin ardından
 2007.07.09 -  Düşündüren ve güldüren vaatler
 2007.06.12 -  Anıtlarla anılan teröristler ve unutulan şehitler
 2007.05.14 -  Bilinmeyen Menderes’in ardından
 2007.04.30 -  Kerkük’e karşı Cumhurbaşkanlığı süreci
 2007.04.18 -  Açlığın Ölüm Hali!
 2007.04.01 -  Tehlikenin Farkında mısınız?
 2007.03.20 -  Şehitliği Akif ve Çanakkale ruhuyla anlamak
 2007.02.27 -  Sultan Abdülhamid Han’dan Aziz Valentine
 2007.02.03 -  Dilden kötü kokular Ahmet Hakan’la geliyor
 2006.12.29 -  Seninleyiz Banu Avar
 2006.12.13 -  Eğitimde dinsizleşme süreci
 2006.11.23 -  Medeniyet yolunda güzeller geçidi
 2006.11.06 -  Açılın feministler geliyor
 2006.10.10 -  Peygamberimize sevgimiz bu kadarmış
 2006.09.08 -  Kola olmadan ne yaparız!
 2006.07.24 -  Bu veballe nasıl yaşanır?
 2006.07.11 -  İHANETİN BÖYLESİ
 2006.06.28 -  YASTAYIZ
 2006.06.17 -  KORKMAYIN BİZDEN
 2006.06.06 -  Mankurtlaşıyoruz
 2006.05.25 -  Davam Türkistan
 2006.05.17 -  Son rezalet
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com