:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

KORKMAYIN BİZDEN 
Alev Ayyıldız   ( ayyildizalev@gmail.com )


AB sürecindeki Türkiye’nin Avrupalılar gözündeki değerine yönelik bir araştırma yapmıştım. Karşıma ilginç sonuçlar çıktı. Tarihten gelen bir korkuları var.
Örneğin Viyana’da 1950’li yıllara kadar Osmanlı akıncılarını haber vermesi için görevli bulundurulurmuş. Avrupa’da yapılan anıtlar incelendiğinde birçoğunda İslamiyet ve Türk korkusu kendini gösteriyor.
Ben buradan duyurayım Avrupa Türklerden hele hele Türkiye’den korkmasın. Niye korksun ki. Genel bir değerlendirme yapacak olursak batı medeniyetine hayranlıksa hayranlık, dine düşmanlıksa fazlasıyla, maneviyatta bozukluksa sormayın gitsin, Avrupa’nın çözmekte zorlandığı gençlik problemleriyse daha alası var bizde.

Niye korkuyorlar ben anlamıyorum.

Avrupa’nın Türk korkusunu, Hekimoğlu İsmail Derdimi Seviyorum serisi içerisinde şöyle anlatıyor “Ellerinde bomba olan Fatih’in torunlarını istemiyoruz. Kendini bilen Fatih’in torunlarından korkuyoruz.”

Fatih’in adının bile unutturulmaya çalışıldığı bir ülkeden korkmak tuhaf değimli aslında. Ben buradan tekrar ilan edeyim korkmayın alın bizi Avrupa’ya neden mi?

Çok büyük bir genç nüfusa sahip olmasına rağmen ilkokul çağından itibaren manevi kültürde yetiştirilmek yerine sevgili muhabbetleriyle büyüyen, lisede kız yüzünden birbirini öldüren yada sevgilisine ailesini öldürten gençlik mi korkutuyor sizin gözünüzü.

Kısır döngülerle insanların uyutulduğu, kardeşkanının döküldüğü TÜSİAD’ın bile ekonomi yerine dinle uğraştığı, YÖK’ün Anayasaya ve yönetime kafa tutarak saçma saçma karalar aldığı ve İslam sözcüğüne bile tahammül edemediği bir ülke aslında Türkiye.

Ne Yahudilerin üç bin yıllık planlarına adım adım yaklaşmaları nede bu sürece yardımcı olan dostumuz(?) Amerika’nın Irak’ta demokrasi dağıtırken(?) minicik bebekleri öldürmesi bizim umurumuzda aslında.

Türk ve İslam coğrafyasında yaşanan gelişmelerde pek umurumuzda değil. Arapların kendi iç çekişmeleri ve paranın etkisiyle sersemleştirildiği, Kafkaslar ve Orta Asya’nın Çin ve Rusya gibi iki komünist ülke arasında zulme uğradığı ve asimile edildiği, Afrika’da binlerce

Müslüman’ın açlıktan öldüğü ve misyonerlerin bir kilo pirinçle insanları Hıristiyanlaştırdığından bize ne(?).

Kendimizce planlarımızı yapmış eleğimizi duvara asmışız biz. Ne isteriz ki. Evimiz olsa ah birde arabamız. Hadi bunlar var.
Biraz daha gösteriş bizim için fena olmaz. Yada orta yaşlıysak çoluk çocuğu en iyi okullarda okutmak isteriz hakkıyla. Oğullarımızın kız tavlama taktikleriyle gurur duyar, kızlarımızın güzelliğiyle övünürüz.

Arada hatırlarız bizi yaratan Allah vardı. Aileden cenaze kalkınca okutulan Yasinler, yalnızca mübarek günlerde doldurulan camiler, sırf gösteriş olsun diye bayramlarda hazırlanan pastalar börekler bizim gözümüzde İslamiyet’in tamamıdır nede olsa. Yapıyorsak bile bunları ne mutlu bize…

İnsanla insancık arasındaki farkı bilmeden ve geçmişinde binlerce mübarek insanın yetiştiği bir neslin insancık evlatları olarak yaşamaktan memnunuz.

Ne bastığımız yerlerde binlerce şehidin kanı var nede İslamiyet gibi bir değere sahibiz. Birşeylere sahip olmak için onun güzelliğini fark etmek gerekir. Bilmediğimiz için fark edemiyoruz bile.

Biz gene pembe panjurlu evlerimizde maddi kaygılardan şikâyet ederek ve kendi başımıza büyük bir felaket gelene kadar mutlu mesut insancıklar olarak yaşamaya devamı edelim dersiniz?

Belki hala bizden korkmakta olan Avrupa’da gerçekleri görür ve batılı Türkiye’yi arasına alır. Biraz abarttığım yada olumsuzlukta aşırı gittiğimi düşünenler olabilir elbet. Ama bunlar yaşanmıyor diyen olamaz sanırım. Çünkü içinde bulunduğumuz durum bana göre aynen böyle.

Yöneticileri suçlamak yada medyanın yayınlarıyla bizi uyuttuğunu belirterek işin içinde de çıkamayız. Çünkü bu süreci bu hale getiren bizleriz. Eğer moralinizi bozduysam, bir anlık vicdan azabı çektirdiysem ne mutlu bana, ne mutlu size. Amacım yalnızca çuvaldan önce iğneyi bir parça olsun kendimize batırmaktı.

Umarım gönüller biraz olsun yumuşamıştır. Çünkü bir anlık üzülen bir insan bile bana görev Avrupa’yı korkutmak için bir başlangıç sayılabilir
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 3 yorum yapılmış )

latife [ 2006/07/07 11:07 ]
tek cümle ''yoruma gerek yok''................. ....................... ...........
...... ..................... .............. ....... .......
BAYRAM Ç [ 2006/06/22 21:45 ]
Alev Hanım
Bende bir TÜRK genci olarak yapılanlardan her TÜRK gencinin ders almasını tabi ki bunun da ülkenin ileri gelenlerinin örnek davranışlarını görerek yapmasını tercih eden bir TÜRKÜM.
Ama haklı olduğunuz bir çok yanınızın olması da beni üzüyor. Sizden dolayı değil ama gençliğin bu şekilde olması yada bu şekilde gösterilmesi ne yazık ki acı.Benim bunu söylemem kimseleri gocundurmasın sözümü asla başkaları için içimde tutmam. Ben Türküm ve her Türk gencinin yapması gereken de vatanına, toprağına, geçmişine sahip ve geçmişteki yapılmış hatalardan ders alarak sizinde söylemiş olduğunuz değerlere dikkat ederek bayrağımıza kimsenin değil el dil uzatmasına dahi izin vermemesidir. AMA SİZİN YAZILARINIZA İHTİYACIMIZ OLDUĞUNU BELİRTMEK İSTERİM. SAYGILARLA...
Fatma T [ 2006/06/21 11:29 ]
Değerli Alev Hanım
yazınızı okuduğumda yüreğime bir hançer saplandı derin üzüntülere kapıldım bir kere düşünelim biz kimiz nereden geldik nereye gidiyoruz Türkiye'nin değerleriyle övünmesini çok iyi biliyoruz ama bu değerleri elimizde tutmak için biraz olsun uğraş veriyor muyuz daha çok güzellikleri batırma yolunu tercih ediyoruz yazınızın altına tüm kalbimle imzamı atıyorum Avrupa bizden korkmasın onlardan farksız değiliz onlarla tıpa tıp olma yolunda da hızlı bir gelişme gösteriyoruz bence biraz geriye dönüp bakmakta çok yarar var duyarlı yazılarınız artarak devam etmesi temennisiyle... selametle

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.14 -  Anlatma Sanatı
 2009.01.17 -  Bebek katili Mübarek ve Çağın Diğer Firavunları
 2009.01.01 -  İsrail bir terör devletidir
 2008.12.06 -  Nifaka Karşı İnfak Seferberliği
 2008.11.07 -  Edebin Beden Bulmuş Hali
 2008.10.20 -  Söz ve İnsan
 2008.09.27 -  Bayram Tadında Hayatlar
 2008.09.09 -  Ramazan ve Zulüm
 2008.07.31 -  Miraç tadında hayatlar
 2008.06.12 -  Beklemek ve görmek
 2008.05.16 -  Kısa bir mola…
 2008.04.07 -  Tahammülsüzlük, küçümseme ve kibir…
 2008.03.21 -  Kapatma davasının kapattıkları
 2008.02.27 -  Geçmişine sövmeyen bizden değildir!
 2008.02.09 -  Dikkat kara çarşaflılar geliyor!
 2008.01.11 -  Tenleri siyah yürekleri beyaz insanlar
 2008.01.04 -  Noel Bayramları Gelecek mi?
 2007.12.11 -  Nede olsa komplo teorisi!
 2007.12.01 -  OYAK’ın Ermeni Yanlısı Ortağı
 2007.11.14 -  Bir Serdengeçti Vardı…
 2007.10.24 -  Sağ olan vatan, unutulan şehitler
 2007.10.06 -  Hadi İran olamadık bari Malezya’ya benzeyelim
 2007.09.15 -  Oruç tutuyor musunuz?
 2007.08.22 -  Garip Bir Rüya
 2007.07.29 -  Halkını tanımayanlar, aptal yerine koyanlar
 2007.07.17 -  Bilinmeyen şahadetin ardından
 2007.07.09 -  Düşündüren ve güldüren vaatler
 2007.06.12 -  Anıtlarla anılan teröristler ve unutulan şehitler
 2007.05.14 -  Bilinmeyen Menderes’in ardından
 2007.04.30 -  Kerkük’e karşı Cumhurbaşkanlığı süreci
 2007.04.18 -  Açlığın Ölüm Hali!
 2007.04.01 -  Tehlikenin Farkında mısınız?
 2007.03.20 -  Şehitliği Akif ve Çanakkale ruhuyla anlamak
 2007.02.27 -  Sultan Abdülhamid Han’dan Aziz Valentine
 2007.02.03 -  Dilden kötü kokular Ahmet Hakan’la geliyor
 2006.12.29 -  Seninleyiz Banu Avar
 2006.12.13 -  Eğitimde dinsizleşme süreci
 2006.11.23 -  Medeniyet yolunda güzeller geçidi
 2006.11.06 -  Açılın feministler geliyor
 2006.10.10 -  Peygamberimize sevgimiz bu kadarmış
 2006.09.08 -  Kola olmadan ne yaparız!
 2006.07.24 -  Bu veballe nasıl yaşanır?
 2006.07.11 -  İHANETİN BÖYLESİ
 2006.06.28 -  YASTAYIZ
 2006.06.17 -  KORKMAYIN BİZDEN
 2006.06.06 -  Mankurtlaşıyoruz
 2006.05.25 -  Davam Türkistan
 2006.05.17 -  Son rezalet
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com