:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Joan Baez'de gelsin 
Mustafa Kara   ( mustafakaraa@gmail.com  )


Son bir aydır gündemimi en fazla meşgul eden soru bu… Yaz sendromu mudur nedir, takıntı haline geldi.

Tanıdığım ve yeni tanıştığım bütün Konyalılara ve bu şehirde yaşayan muhacirlere hafta sonlarını değerlendirmek için ne yaptıklarını soruyorum. Cevaplar çokta farklı değil: Piknik, arkadaş toplantısı, belki sinema, halı saha maçı, zaferde ‘İstiklal Caddesi’ niyetine bir-iki gidip gelme, bütün kızlarla toplanıp dedikodu yapma, şehrimizin o eşsiz güzellikteki nezih(!) kafelerinde pinekleme veya iki haftada bir Konyaspor’un maçlarına gitme, tabii lig tatil değilse…

Başka? Başkası yok.

Diyeceksiniz ki hafta sonunu verimli geçirebilmek için yapılacak en güzel şey kitap okumaktır. Doğru… Yalnız bütün bir hafta sonunu kitap okuyarak geçirmekte insanı bunaltır. Denedim olmuyor, hele yaz aylarında hiç… Çünkü bu bireysel bir faaliyet… Kastettiğim içtimai hayat, sosyal zenginlik…

Sosyal ve kültürel etkinlikler ile sportif faaliyetler konusunda İstanbulluları kıskanıyorum. CNN Türk ve NTV’de İstanbul’daki sosyal faaliyetleri tanıtıcı programları izlerken başım dönüyor. “Neden bunların yüzde biri Konya’da olmuyor” sorusunu sormaktan kendimi alamıyorum.

Soruma bir başka soruyla cevap verip “E orası İstanbul, burayla niye kıyaslıyorsun?” diyorum. Fakat cevabımdan tatmin olmuyorum. Konya’yı İstanbul haricinde bir başka kentle kıyaslamak gelmiyor içimden… Nedeni ise bana göre çok basit… Biri Osmanlı’nın daimi başkenti, diğeri ise Selçuklu’nun… Geçici başkent değil bu kentler, hakiki başkentler… Dikkat edin. Türkiye’de iki hakiki başkent bulunuyor.

Merkezinde 1 milyondan fazla insanın yaşadığı bu kent bünyesinde 70 binin üzerinde öğrencisiyle dev bir üniversiteyi barındırıyor. ÖSS başarı ortalamalarında bu şehrin öğrencileri hep ilk sıralarda yer alıyor. Sanayi öz kaynaklarıyla gelişiyor ve burada üretilen otomotiv yedek parçaları batı ülkelerine ihraç ediliyor. Bu kentte iktidar olan ülke genelinde de iktidara geliyor. Modern şehircilik konusunda ileri seviyelerde gösterilen bu şehirde gecekondu sorunu konuşulmuyor. Dünya’da medeniyet, Çatalhüyük’te, bu kentte başlıyor. Ve en önemlisi kentin ismi Dünya’nın en büyük şair ve sosyologu ile birlikte anılıyor. Hoşgörü büyüğü Mevlana, Konya’nın hakiki değerleri arasında bulunuyor. Ancak bu kadar önemli güzelliklere sahip olan kentteki sosyal ve kültürel etkinlikler birkaç cılız sergi, yerli arabesk şarkıcıların konserlerinin yer aldığı festival(!) ve ‘uçurtma şenliği’ gibi organizasyonlardan ileri gitmiyor.

Bir de bayramlarımız var tabii… Hasat bayramı gibi… Tarım Bakanının icraatlarını anlattığı, çiftçi temsilcilerinin ise taleplerini belirttiği, sıcak bir havada bunaltıcı konuşmaların baydığı bir bayram(!)…

Uzun lafın kısası, Konya sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler bakımından son derece kısır bir kent… Bana göre çok önemli olan bu sorunun aşılması için şehrin önüne gelen fırsatları ıskalamaması gerekiyor.

2007, Lokman Koyuncuoğlu’nun da belirttiği gibi Konya’nın yakaladığı tarihi bir fırsat olarak ortada duruyor. Dünya Mevlana yılında kentte sosyal ve kültürel canlılığın yakalanması için önemli adımların atılması gerekiyor.

Uluslar arası şiir, edebiyat ve tarih sempozyumlarıyla başlayıp, ilkbahar ve yaz dönemlerinde yapılacak ve uluslar arası çapta sanatçıların katılacağı hoşgörü konserleri, Avrupa’nın önde gelen takımlarının yer alacağı Mevlana kupası organizasyonu ve daha birçok parlak etkinliğin hayata geçirilmesi içten bile değil.

Çatalhüyük’te bir gün batımı Viyana Senfoni Orkestrasının vereceği konserin CNN International’dan canlı yayınlandığını ve zulme karşı duruşuyla bütün Dünya’da adından söz ettiren folk müziğin kraliçesi Joan Baez’in Irak’ta yaşanan işgale gitarıyla direnmesine tanıklık ettiğinizi hayal edin.

İKÖ ve Sosyalist Enternasyonalin hoşgörünün başkentinde toplandığını, Barcelona, Boca Juniors, Arsenal, PSV, Milan gibi futbol devlerinin Konyaspor ile birlikte Mevlana Kupası için bu kentte mücadele ettiklerini düşünün.

Böyle birçok organizasyonun peş peşe gerçekleştirildiği bir 2007 yılının kent için milat olacağı kanısındayım. Bunun başarılması halinde önümüzdeki yıllarda hafta sonlarının da oldukça renkli ve verimli geçeceğine eminim.

2007’yi ıskalamayalım!









Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 4 yorum yapılmış )

Baykuş [ 2006/07/26 11:13 ]
Asıl boş olan sosyal aktivite sinemadır. Adamların propaganda amaçlı çektikleri filmleri beğeniyor olmanız sanattan ne kadar anladığınızında göstergesidir bence. Klasik müziğe, operaya, caza ve benzeri sesli ve görsel sanata böyle yaklaşan insanları gördükçe tüylerim diken diken oluyor. Ben İstanbul'da yaşıyorum, buranın yoz havasından kurtulup küçük bir yere gitmek için can atıyorum açıkçası. Ama Konya'ya gelmeyeceğime emin olabilirsiniz. Gördüğüm kadarıyla orasıda magazin ve holywood a teslim olmuş.

Arkadaş ne güzel bir temennisini dile getirmiş, Joan Baez'i Konyada görmek istemiş. Evet, Baez Konya'da konser versin, Notre Dame De Paris Elazığ'da sergilensin, İstanbul'da Sadullah Efendi'yi anma konserleri icra edilsin. Yerden göğe kadar haklı dileğinde arkadaşımız. Yukarda tepki vermiş olan organizmaya rağmen haklı.

Yalnız Baez'in Konya'ya gelebileceğini, en azından bugünlerde gelebileceğini zannetmiyorum. Haberi olmayan arkadaşlara duyrulur; bir grup göçmen çiftçinin ellerindeki toprağın alınmasını engellemek için dönüşümlü olarak çiftlikteki bir ağaçda yaşıyor şu günlerde. Yukardaki organizmanın dediği gibi BOŞ İŞLER (!) peşinde yani.

Herkese iyi sibel canlar.
[ 2006/07/18 15:11 ]
Mustafa abi bi Konyalı olmadığın için bunları görebiliyorsun maalesef Konyalılar bunu anlayamıyorlar. Ben bir İstanbulluyum, Konyanın havası bize yeterli gelmiyor. Konyalılar küçük şeylerle mutlu olmayı biliyor yada daha fazlasını görmediği için bunlarla yetinebiliyor. Ayrıca Milan. Barcelona falan Konyaya gelmez orası kesin :D gelse gelse İstanbul'a İzmir'e gelir. Not: Zafer'i sakın ha İstiklal'le karşılaştırmayın
gforce [ 2006/07/18 11:07 ]
Bir üst hanede yorum yazan kardeşime hitaben...

O bahsettiğiniz etkinliklerin ne kadar doyurucu etkisi var. Saçma sapan konserler, dinlemeye ve izlemeye tahammül edilemeyen cinsinden. Hitabet yeteneği olmayan hala iki kelimeyi bir araya getirmeyen, kabiliyeti olmayan konuşmacılar. Ha sinemalara lafım yok, en azından vizyon filmleri geliyorda izliyoruz. Evet hiç olmamasından güzel... Yani bu saydığınız etkinlikler iyi hoş da BOŞ içi boş...
[ 2006/07/07 11:40 ]
BENCE MUSTAFA BEY SİZ DE DİĞER BAZI İNSANLAR GİBİ KONYA KÜLTÜREL FAALİYETLERİNİ GÖRMEZDEN GELEN VE KONYA DA SOSYAL HAYAT YOK DÜŞÜNCESİNİN ALTINDA KALANLARDANSINIZ
DİYECEĞİM ŞU Kİ İSTEYENE O KADAR GÜZEL FAALİYETLER VAR Kİ..HER HAFTA MÜSİAD SALONUNDA DÜZENLENEN TOPLANTILAR BASIN CAMİASI RAHATÇA KATILABİLİYOR BUNLARA BELEDİYELERİN DÜZENLEDİĞİ ETKİNLİKLER, HER TÜRLÜ SİNEMA FAALİYETİ, ŞÖLENLER, KONFERANSLAR, KONSERLER, TİYATROLAR....VS. YANİ BİR SÜRÜ ŞEY VAR..İŞ GERÇEKTEN HEVESLİ OLMAKTA SANIRIM...SİZ Kİ BASIN CAMİASI İÇİNDE BİRİ OLARAK BU FAALİYETLERE ÇOK RAHAT KATILABİLECEK BİRİSİNİZ. CANINIZIN DAHA FAZLA SIKILMASINA İZİN VERMEYİN....

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2007.01.29 -  2 önemli konu
 2006.11.27 -  Ziya Gökalp ve Felsefe Dersleri
 2006.10.16 -  Birinci tehdit
 2006.09.04 -  Konya’nın Meydanı neresi?
 2006.08.12 -  Ortadoğu’ya Londra’dan bakmak
 2006.07.06 -  Joan Baez'de gelsin
 2006.06.05 -  Sosyal Demokratlar nereye koşuyor?
 2006.05.09 -  Sarısını yitirdi Fener
 2006.04.07 -  "Kudret” Meselesi
 2006.03.14 -  Akif’in Oğlu
 2006.02.28 -  28 Şubat’la Yüzleşmek
 2006.02.14 -  Cemal Kutay ve Tarihçilerimiz
 2006.01.31 -  Üsküdar Vakası ve İlahiyatçılar
 2006.01.24 -  Kaybedilen ne? Futbol mu seçim mi?
 2006.01.18 -  Türkiye tarihin neresinde?
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com