:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Cevap veriyorum… 
Taner Aydın   ( taner145@hotmail.com )

Bu köşenin sürekli takipçisi olduğunu sandığım bir okurum Ortadoğu’da yaşanan mevcut savaş için, bölgenin Filistin-İsrail gerginliğinden çok İran-İsrail nüfuz savaşı olduğuna kanat getirmiş. Bakın neler diyor : “Ortadoğu’da yaşanan İran - İsrail çatışmasıdır. Amerika ve İsrail nereye bir askeri müdahalede bulunsa sonuçta o bölgede İran'ı görüyoruz. Afganistan’da Güney Irakta, Lübnan’da... Filistin’de El-Fetih’in yerini alan Hamas... Yani sevgili yazar; olaya daha geniş bir perspektiften bakarsak sanırım sorunun İsrail’in Filistin tarafından tanınması ya da Hamas’ın Arafat yolunda devam edip etmemesinden daha vahim olduğunu görebiliriz diye düşünüyorum. Bakış açımızı biraz daha genişletirsek İsrail’in saldırıları ile PKK’nın saldırılarının aynı zamanda haber bültenlerinde yer alması size neyi düşündürüyor…?
Açıkçası biraz abesle iştigal etmiş.
Bu yazıya yalnız kendisine bir e-mail atıp yanıt versem, o zaman sadece olay ikimizin arasında sınırlı kalırdı. O zaman sizler bundan habersiz kalırdınız.
Gerçi okur yorumlarına olumlu yâda olumsuz pek yanıt vermiyorum ama bu sefer ezber bozdum.
Gelelim İran konusuna;
İran, İsrail ve ABD politikalarına doğrudan baş kaldıran dünyadaki tek ülkedir.
Ama İran’ın bölge ülkeleri üzerinde politikalarını ciddi bir etkileme gücünden uzak olmasından, ortada bir İsrail-İran çatışması var demek yanlış bir tespittir.
İran 1979’dan beri kızar, İsrail, ABD bildiğini okur.
Öte yandan gerek mezhepsel, gerekse ABD faktörü nedeniyle bütün bölge ülkeleri de İran’la mesafelidir.
Ancak İran ABD’ye bölgede Irak ve Afganistan işgalinden dolayı minnettardır.
Afganistan’da mezhep ayrılığı nedeniyle Taliban yönetimiyle arası açık olan, Irak’ta Saddam Hüseyin’den dolayı Irak ile 8 sene savaşmak zorunda kalmış İran, ABD’nin Afganistan ve Irak operasyonlarını sessizce izledi. Gelinen son noktada hem Taliban’dan, hem de Saddam’dan ABD işgalleri sayesinde kurtuldu.
İran, bu nedenle ABD ve İsrail’e ne kadar şükranlarını iletse azdır.
Afganistan’da Talibanlar iktidardayken mezhep nedeniyle İran karşıtlıkları zirvedeydi.
Yeni yönetimde İran yanlısı değil ama kendi sorunlarıyla boğuşan bir Afganistan sorun da değil.
Irak’ta Şii bölgesinde İran’ın Şiiler üzerinde etkisi yadsınamaz.
Ancak, İran şu ana kadar el-Hekim ve Mukteda el-Sadr yanlılarını hükümete sokamadı. İran yanlısı tek adam Caferi’de ortalardan kayboldu gitti.
Lübnan Şiilerinin doğrudan İran eksenine bağlılıkları doğru bir tespittir.
İran Hizbullah’a para ve silah yardımı yaptığı önceden beri bilinir.
Ama Lübnan’ın İsrail ile kavga nedenleri doğrudan İran’a olan muhabbetleri değildir.
İsrail’in Güney Lübnan’ı yıllarca bombalayıp, işgal altında tutmasıdır.
İran doğrudan İsrail’e net duruş sergileyen yeryüzündeki tek ülke olması ve son çıkışları elbette bölgedeki prestijini parlatacaktır.
Ancak unutmayalım İran, halen Ortadoğu’nun yalnızlaştırılmış tek ülkesidir.
O nedenle Filistin-İsrail çatışmasının pratikte İran-İsrail sürtüşmesi demek de içi boştur.
İran kızar, İsrail bildiğini okur hepsi o.
Olaya tersinden bakarsak,
İsrail, Rıza Şah Pehlevi’nin devrimle tahtından düşüp, yerine Humeyni ile başlayan Ayetullahlar döneminin başlangıcı 1979 Şubatından beri İran’ı, terörist bir tiranlık olarak tanımlar.
Ayrıca İsrail’in, İran’a saldırmak için Lübnan’la kavga çıkarmasına da gerek yoktur.
Saddam döneminde de İsrail jetleri gitti, Irak’ın enerji reaktörlerini vurdu ve geri döndü.
Kimseye de hesap vermedi, kimsede bir şey diyemedi zaten.
Demek ki bölgede yaşananlar İran-İsrail arasında yaşanan bir nüfus savaşı değil.
Olay İran’ın da Türkiye gibi, Suriye gibi, Ürdün gibi, tasvip etmediği seyretmekten başka bir şey de yapamadığı klasik Ortadoğu portresi.
Olayın merkezi Filistindir.

Eleştiri
Bazen aynı okuyucudan olduğunu zannettiğim eleştirilere tahammülümün olmadığı yönünde serzenişler alıyorum.
Bu kanının sebebi de şuymuş; bazen benim yazılarıma kızıp yazılmış olduğunu zannettiğim, içi hakaret dolu yorumlara, sitenin yorumlar köşesinde yer verilmemesiymiş.
Korkarım bu konuda pek yapabileceğim bir şey yok.
Gelen yorumlar siteyi sürekli denetleyen görevli arkadaşlar tarafından, edep süzgecinden geçirilip yayınlanıyor.
Yoğunluk içinde gözden kaçıp geçen olursa gün içinde fark edilince hemen siliniyor.
Bu eleştiriyi yazan okuyucuma, karın ağrısıyla yaşamaya alışmayı tavsiyeden başka yapabileceğim pek bir şey yok.
Terbiye sınırları çerçevesinde gelen olumlu yada olumsuz her değerlendirme mutlaka önceden olduğu gibi yayınlanacaktır.
Bu köşeyi takip edenler bilir.
Buradaki yazılarımı karmaşık belli bir bacgraund gerektiren konuları bile anlaşılır, pek fazla dolambaçlı yollara sokmadan, yalın bir ağızla kaleme almaya çalışıyorum.
Ancak buna rağmen bazen, bazısı ısrarla okuduğunu bile anlayamıyor, yâda anlamak istemiyor. “Kasım ayında erken seçim olabilir” ifademe, nasıl seçim olacak diye yazarsın diye bana yorum gönderiyor.
Tahmin edersiniz bunlarda yoğun işlerim arasında beni zaman zaman gülümsetiyor.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 7 yorum yapılmış )

ben [ 2006/08/11 15:25 ]
cevabı kime veriyorn bir türlü çözemedim
[ 2006/08/08 18:22 ]
yazmak kolay iş değildir siz zoru en iyi şekilde başarıyorsunuz taner bey... Çekemeyenler mutlaka çıkacaktır meyveli ağacı taşlarlar... Başarılarınızın devamını diliyorum...
[ 2006/08/08 18:21 ]
yazmak kolay iş değildir siz zoru en iyi şekilde başarıyorsunuz taner bey... Çekemeyenler mutlaka çıkacaktır meyveli ağacı taşlarlar... Başarılarınızın devamını diliyorum...
[ 2006/08/08 18:21 ]
yazmak kolay iş değildir siz zoru en iyi şekilde başarıyorsunuz taner bey... Çekemeyenler mutlaka çıkacaktır meyveli ağacı taşlarlar... Başarılarınızın devamını diliyorum...
[ 2006/07/29 10:28 ]
Yazınıza yorum yazıp yorumsuz olduğunu belirtmek istedim.. Yazmak sadece tuşlara dokunarak cümleleri arka arkaya sıralamak değildir.. Türkçeye dikkat... ''backraund...'' sanırım abesle iştigalin daniskası zatınız tarafından yapılmakta.. Bilmem farkındamısınız.. Eleştirilmek hoştur, ancak kaldırabilene....
[ 2006/07/25 18:39 ]
Sözleriniz katılıyorum ve sizi destekliyorum. Siz yorum yapıyorsunuz, dileyen buna katılır dileyen katılmaz. İnsanlarımız hala tahammül etmeye alışamadı. Sizin işiniz herkesi memnun etmek değil zaten, kendinize göre olan doğruları savunmak.
[ 2006/07/24 14:37 ]
'abesle iştigal etmek' ' karın ağrısıyla yaşamayı tavsiye etmek'..ifadeler bir yazara!!! yakışmıyor...avam bir tarz...okuyucunuz düzeyli bir şekilde fikrini söylemiş.. kaldı ki haklı olduğunu da zaman gösterdi..

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.01.30 -  Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
 2008.12.31 -  Filistin’de barışın tek formülü
 2008.11.28 -  IMF’ye gerek yok batmayız?
 2008.11.12 -  Sevsinler
 2008.10.24 -  Ekonomi, Aktütün, ve Ergenekon
 2008.08.12 -  Rus- Gürcü savaşı nasıl sonuçlanır?
 2008.07.07 -  Demek hukuka herkesin bir gün ihtiyacı oluyormuş
 2008.06.21 -  Ve Viyana düştü
 2008.06.06 -  Yağ çıkaracak deve
 2008.05.01 -  Ünal Karaman, sezon başında Konyaspor’un yeniden başında
 2008.04.01 -  Ağlama duvarı
 2008.01.23 -  Kürtleri ne yapmalı
 2007.10.30 -  Recep Konuk’da bir öğretmenmiş
 2007.09.28 -  Sudiye Kasapçopur’un hikayesi
 2007.09.24 -  Alışacaklar
 2007.09.14 -  Luis Washington Konyaspor'da ne yapar?
 2007.09.10 -  Türkiye devrim yaşıyor
 2007.09.06 -  Nerde kalmıştık…
 2007.07.20 -  Oyumu vereceğim parti
 2007.07.03 -  Seçim anketleri doğru mu?
 2007.06.22 -  Zeyno Baran olayı
 2007.06.17 -  Filistinliler hepinize yazıklar olsun!
 2007.06.07 -  Aday listelerine nerden bakıyorsunuz?
 2007.05.28 -  Meclis’te seçim sonrası iki parti olur
 2007.05.22 -  Konya’nın milletvekili adayları sönük kaldı
 2007.05.11 -  Kim nereden aday, eskiye rağbet olsaydı !!!
 2007.05.05 -  Sizce neyin seçimi
 2007.04.28 -  Gibisi fazla bunun adı “muhtıradır”
 2007.04.13 -  Büyükanıt paşa Tayyib Erdoğan’a Çankaya yolunu açtı
 2007.04.03 -  Demirel’den artık iyice sıkıldım
 2007.03.20 -  Helalinden iş, helalinden eş!
 2007.03.05 -  Konyaspor yazısı…
 2007.02.26 -  Melekler şehri terk edince
 2007.02.07 -  Kıyamete beş mi var?
 2007.01.29 -  Hırant Dink’in toprağı neden mi bol olsun?
 2007.01.24 -  Hrant Dink nasıl katledildi?
 2006.12.25 -  İyi seneler
 2006.12.02 -  Atina’da 3 gün
 2006.11.08 -  Noterdam’ın kamburu
 2006.11.01 -  Paris’ten insan manzaraları
 2006.10.11 -  Askerin tepkisi
 2006.09.26 -  Liverpool’da bir Galatasaray anısı
 2006.09.19 -  Öğrenmeyi öğrenmek
 2006.09.09 -  Lübnan’a asker gönderilmesi kime yaradı?
 2006.08.26 -  Konyaspor başkanı Ahmet Şan’a davet
 2006.08.15 -  Lübnan Hizbullah’ı
 2006.07.21 -  Cevap veriyorum…
 2006.07.13 -  Hamas ve 3 Şart
 2006.07.06 -  Zidan’ın ardından
 2006.06.19 -  Ahmet Davutoğlu ile dış politika turu (2)
 2006.06.12 -  Ahmet Davutoğlu ile dış politika turu
 2006.06.02 -  Türk Solu hastalıklı bir soldur.
 2006.05.24 -  Kasımda seçim olur mu?
 2006.05.13 -  Ermeni soykırım yasa tasarısı ve Türkiye Ermenileri
 2006.05.06 -  BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ NEDİR?
 2006.04.29 -  ABD’Yİ MUSEVİ CEMAATİ YÖNETİR
 2006.04.19 -  TERÖRİST KİMDİR ?
 2006.04.10 -  Şahinlerden güvercin olur mu?
 2006.03.31 -  ARAFAT’IN RÜYASI
 2006.03.28 -  Körler Ülkesinde Görmek İdamlık Suç mudur?
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com