:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Siyasetçi kendini nasıl geliştirmeli? 
Mustafa Azılıoğlu   ( mustafaazilioglu@hotmail.com )





Siyasetin birçok tanımı olduğu muhakkak.
Siyasetçinin tanımı ise oldukça zor.
Kim siyaset yapmalı?
Siyaset kimin için yapılmalı?
Siyasetin ve siyasetçinin yolu, ilkesi, standardı, kıstası, amacı ne olmalı problematigi üzerinde günlerce haftalarca düşünülüp tartışılabilir.
Elbette siyaset ve siyasetçi’den konu açıldığında konunun ucunun sabahlara kadar sürecek bir müzakere gibi ucunun açık olması da siyasetin doğasındandır.
Neyse, biz bırakalım siyaset felsefesi yapmayı konumuza gelelim.
Meramı uzun kelimelerle yazıp dizip sonra bir şey demeyenler gibi olmayalım.

Önce konuyu siyasi partiler üzerinde yerel ve merkezi siyaset olarak iki bölümde mütalaa etmek gerekir.
Bu yazımda her ikisinin de ortak noktaları üzerinde spontane bir şeyler ifade etmeye çalışacağım.
Sayın Demirel ve Sayın Özal örneğinde olduğu gibi,
Siyasetin nihai zirvesi Başbakanlık ve ardından cumhurbaşkanlığıdır.
Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı makamları ülkenin kaderine direk etki eden siyasi karar mekanizmaları olmasından dolayı hayati öneme haizdir.
Risk ve hataların ülkeyi ne gibi badirelere soktuğu 2001 krizlerinde görülmüştür.

Her siyasetçi kapasitesine göre bir hedef koyar kendine.
Hedefine ulaşmak için siyasi argümanlar geliştirir, hizmet üretir halkına.
Halkının veya aidiyet duygusuyla mensup olduğu teşkilatlarındaki çalışma performansı ile siyasetteki yeri konumu ünvanı kartvizitleri sürekli yenilenir.

Kartvizitlerdeki unvanlar yenilenirken acaba siyasetçi kendini yenilemeyi başarabilirmi?
İşte konu burada düğümlenmektedir.
Siyasetçinin hedefi ne kadar yüksek olursa, kendini geliştirme gereksinimi aynı oranda artar.
Örnekleme yapacak olursak;
Farz edelim bir siyasi partinin yapılacak ilk genel seçimlerde vekil olmayı kendisine hedef edinmiş bir parti mensubunu ele alıp, önce kendini geliştirme açısından neler yapmalı sorusuna cevap arayalım.

Siyasetçi eğer sadece vekil olmayı hedefine koymuş, yalnız vekillikle iktifa edecek biri ise, ondan fazla bir şey beklememek gerekir.

Vekilliğin ötesinde grup başkanlığı, komisyon başkanlığı, genel başkan yardımcılığı, genel başkanlık,bakanlık,başbakanlık,cumhurbaşkanlığı gibi hedefler koymuş ise işte o zaman onun kendini sürekli yenilemesi geliştirmesi yeni olaylara yeni sorunlara çözüm stratejileri geliştirmesi şarttır.
Bahsedilen kavramlar, sorunlar hakkında sürekli arayışlar, sürekli çözümler kafa yormalar yeni fikirler öne sürmesi, onu kendiliğinden ön plana çıkaracak, ismi herkes tarafından duyulacak,
Aidiyet ve mensubiyet duygusuyla adeta bir fenomen olacaktır.
59.Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin Başbakanı Sayın Erdoğan anılan fenomenin en tipik bir örneğidir ve anlattıklarımızla birebir örtüşmektedir.

Sadece siyasette değil her alanda kişinin kendini geliştirmesi gerekir.
Konumuz Siyaseten kişinin kendini geliştirmesi olunca haliyle bizde siyaset adamları üzerinden siyasi açılımlar yapmak durumunda kaldık.

Türkiye’de çok şükür “Think-Tank” kuruluşları var.
Haddinden fazla siyasi sorun üzerinde bu kurumlarda yüzlerce bilim ve siyaset adamı sorunlara çözümler geliştirmekteler. Adeta beyinler beyinlerle birleşerek çok yararlı “solutions” yani çözümler üretilmektedir.
Kendine hedef koyan siyasetçi bu çözüm önerilerinden bihaber olursa elbette kendi kendini geliştirdiğinden söz edilemez.

Ulaşımda,tarımda sanayide eğitimde “duble yol,hızlı tren,sulama projeleri,alt ve üst geçitler,eğitim yardımları,garip gurebanın fukaralıktan kurtarılması,yeni alternatif tarım ürünlerinin teşvik edilmesi” gibi projeler birer think tank çalışmasının siyasetçinin iradesinde tekemmül etmiş halidir.

İskender’in düğümü çözmesi, hem siyaseten hem de askeri güç olarak zirvede olan bir devlet adamının devlet adamlığı iradesinin tarihe yansıyan halidir.
Siyasi irade’de insan ve para unsuru üzerine bir başka yazıda değinmek üzere burada yazımı bitirmek durumundayım.


Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
Şu ana kadar yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapmak ister misiniz?

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.06 -  Affan Dede'ye para saydım
 2009.01.30 -  Şimon ve Tayyip
 2009.01.21 -  Ne Zengin Fakir Ne Sen Ben Farkı Olsun
 2009.01.17 -  Ne haktan korkar ne hicap çeker
 2008.12.18 -  Yönetmek ve yönetilmek üzerine
 2008.10.24 -  Kılıç ipeği kesmez.
 2008.10.11 -  İKİ ÇAKAL
 2008.09.18 -  Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz!
 2008.08.04 -  Monteskiyö’ den Emre Aköz ‘e
 2008.07.31 -  Katıra gem vursan at olurmu?
 2008.07.10 -  Sahipsiz köpek ne yapsin
 2008.07.07 -  Kalem ve kılıç
 2008.06.27 -  Haysiyetsiz meşhur muteber
 2008.06.08 -  İyi ki varsın Süleyman Bey
 2008.05.29 -  K...ni zevk sahibi imiş
 2008.05.27 -  Hürrem'in göğüsleri cezbetmiş Kanuni'yi
 2008.05.20 -  Leyla Hanım ritüeli
 2008.04.11 -  Asıl azmaz bal kokmaz
 2008.03.22 -  Dün bugündür,yarına ümitvarım.
 2008.03.13 -  Akif Konya’ya gelmiş haberimiz yok
 2008.02.27 -  Oh ne ala,mualla
 2008.02.14 -  Bir demet gül ve karanfil
 2008.02.12 -  Modernleşme yahut muhafazakar değişim
 2008.01.24 -  O iş benim boyumu aşar
 2008.01.22 -  Abdülhamid’in Mirası
 2008.01.17 -  Tebrikler Kime
 2007.12.28 -  Akif’i Kaç Kişi Anladı ki….
 2007.12.18 -  Pulsuz dilekçe
 2007.11.26 -  Güle Güle “Adamın Kralı”
 2007.11.15 -  Konya’nın Güzel Olan Tarafı
 2007.11.08 -  Dostumuz! Amerikadan Ne Aldık
 2007.11.03 -  MÜSİAD’da Mustafa Çalık ne dedi.
 2007.01.12 -  MERAK ETME
 2007.01.10 -  DOST DÜŞMAN OLURSA NE YAPILIR?
 2006.12.27 -  KIL TÜY
 2006.12.23 -  SİLLE-İ MİLLET
 2006.12.20 -  Cumhurbaşkanını buldum
 2006.11.29 -  ŞEHİRLERİN BAHTINA
 2006.11.23 -  DEVLET NİŞANI NEDEN VERİLMİYOR
 2006.11.22 -  TESEV RAPORU
 2006.11.16 -  DR. ANIL BEY
 2006.11.15 -  BİLMESİNİ BİLMEK
 2006.11.02 -  2016 da ne olacak?
 2006.10.31 -  Boşa Geçen Yıllar
 2006.10.27 -  Geyik türüne bir örnek de benden.
 2006.10.06 -  HEKİMLERİMİZ
 2006.10.01 -  Hekimlerimiz, Hastanelerimiz ve Sağlık Personelimiz.
 2006.09.22 -  Bereket yağar gönüllere
 2006.08.16 -  Ahh Osmanlı...
 2006.08.07 -  Siyasetçi kendini nasıl geliştirmeli?
 2006.07.31 -  İsrail-HAMAS Savaşı
 2006.06.28 -  Helvası olmayan şehir
 2006.06.16 -  SİYASAL YOZLAŞMANIN NEDENLERİ
 2006.06.02 -  UNESCO, SETTAR, MEVLANA
 2006.05.29 -  AHLAK VE KARAPINAR’DA PETROL
 2006.05.20 -  RAHVAN MEHMET VE MARATON YARIŞLARI
 2006.05.15 -  Okullar ne üssü?
 2006.05.11 -  Bu vebalden nasıl kurtulmalı
 2006.05.08 -  Tarihi İpek Yolunda Bir Garip Sultaniye
 2006.04.27 -  ABD'nin yerli dostu
 2006.04.10 -  AÇIK POKER
 2006.04.06 -  Şehrin en güçlü örgütü
 2006.04.03 -  Bu aşkı kim bitirdi?
 2006.03.30 -  Şimdi Nazım Hikmet Zamanı
 2006.03.27 -  Ne okuduğunuza değil, nasıl okuduğunuza bakın
 2006.03.24 -  HÜKÜMET(LER)E MÜTEDAİR
 2006.03.20 -  Recep Konuk;O bir Türkmen Bey'i
 2006.03.13 -  Kızılcahamam'da görmedikleriniz
 2006.03.09 -  Türkiye'nin şansı Özkök mü?
 2006.03.06 -  Teşkilat nasıl olmalı?
 2006.03.03 -  Bush'un Hindistan'da işi ne?
 2006.02.23 -  Tahlil değil gerçek
 2006.02.20 -  Tapusu olan konuşsun
 2006.02.17 -  Türkiye’de platonik siyaset mi var?
 2006.02.13 -  Konya'yı doğru algılamak
 2006.02.09 -  Doldur boşalt ateş et
 2006.02.06 -  YENİ YILMAZ GÜNEY
 2006.02.02 -  Siyasal Ahlak nedir?
 2006.02.01 -  İstikrar kimin işine yaramaz
 2006.01.26 -  MUHALEFET NİÇİN ERKEN SEÇİM İSTİYOR
 2006.01.24 -  ABD'nin son hamlesi
 2006.01.19 -  Ortak öngörü; Nükleer enerji
 2006.01.16 -  2006'nın en zor günleri
 2006.01.05 -  Türkiye'de neden Nükleer santral yok?
 2006.01.03 -  Kurtlar Vadisi-Irak'ın arka planı
 2005.12.27 -  Siyasette boşluk var mı?
 2005.12.15 -  Başbakan'ın gözünde Konya
 2005.12.12 -  Başbakanı beklerken
 2005.12.05 -  O bir üst kimlikli
 2005.11.28 -  Yekpare dünyanın ayrılıkçıları
 2005.11.22 -  Mavi mi yeşil mi akım?
 2005.11.16 -  Nafile anlamaz bunlar
 2005.11.13 -  Bir ülke daha iyi nasıl yönetilebilir ki?
 2005.11.08 -  Ateş hazır, Paris hazır mı?
 2005.10.22 -  Van Kedisi ile Van Canavarı
 2005.10.04 -  Abdullah Gül'ün Uçağında
 2005.09.28 -   Devlet Ve Devlet Adamlığı
 2005.09.22 -  Zenginleşme Formülü–2-
 2005.09.21 -  Zenginleşme formülünü buldum
 2005.09.05 -  AB SİZ TÜRKİYE VEYA TÜRKİYESİZ AB
 2005.08.31 -  Kerbolanlı Ahmet
 2005.08.27 -  Bir medeniyet tasavvuru olarak Vakıf
 2005.08.22 -  Statüko Nedir?
 2005.08.16 -  ACEM ÜLKESİ İRAN
 2005.08.02 -  EK PROTOKOL
 2005.07.20 -  'USA’ BİZİ USANDIRMAYI NE ZAMAN TERK EDECEK
 2005.07.15 -  CONİ VE MEHMET
 2005.07.02 -  Yecüc ve Mecüc rapsodisi
 2005.06.30 -  İkö
 2005.06.29 -  AH NİJAD…!
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com