Haberkonya

Üye Girişi | Üye Olmak İstiyorum

Konya
36 °C

Cuma,
19 Nisan 2024

:. Haberler

:. Gruplar

Hava

Söyleşiler

Yazarlar

	Avrupa’da Başarılı Olabilir miyiz?
	Hakan Bahçeci ( hakanbahceci@mynet.com )

Millet olarak yabancı bir rakiple yapılan mücadelenin sonunda galip gelmenin hazzı ve heyecanını fazlası ile yaşamaya alışkınızdır. Her tür müsabaka, yarış, turnuva ne varsa hazırlık yada dostluk fark etmez aynı ciddi tavır ve yenme arzusu ile dolup taşarız. Gerçi bu durumun beni çok rahatsız ettiğini de söyleyemem. Hiçbir maça yenilmek için çıkılmaz elbet.

Bu yıl Avrupa’da gerek milli takımın gerekse diğer lig takımlarımızın rakipleri belli. Başarılı olabilir miyiz? Başarı ancak sebeplerine sarıldıkça kendini gösterecektir.

Ligin başından beri, eli kalem tutan, dili söyleyen spor adamları son yıllarda ve özellikle bu sezon oynanan kötü futboldan bahsetmekte. Temposuz oyundan, savunma zayıflığından, hücum yoksulluğundan, basit hatalardan, yönetimlerdeki becerisizlikten her bir kesim şikayetçi. Bir ülkede bu kadar futbol konuşulup bu kadar tartışılan ender ortak noktalardan biridir futbol. Okullarımızda bile beden eğitimi denince akla önce futbol gelir. İki taşın belli mesafede konularak oluşturulan basit, küçük büyük futbol sahalarında her türlü malzemeden yapılmış futbol toplarıyla köylümüz, şehirlimiz, mahalleli, memur, esnaf gol atmak için elimizden geleni yapar sırılsıklam oluncaya kadar terleriz. Diğer taraftan hatırı sayılır bir bütçesi var bu sektörün, aileler çocuklarının futbolcu olması için elinden geleni yapıyor artık. Futbol okulu bile açıldı.

Bir ülkede bu kadar sevilen, üzerine düşülen bu alanda özlenen başarı neden bir türlü gelmezde hep ucundan kıyısından yine kaçırdık edebiyatına gireriz acaba?

İşin teknik taktik kısmını yazmak elbet bize kadar düşmeyebilir. Zaten bunları burada yazacak da değiliz. Ama “ başarı” kendisine nasıl ulaşılacağına dair bir ip ucu gösterir ve bu ipuçları takip edildikçe başarı ortaya çıkar.

Yaptığımız iş ne olursa olsun başarılı olmanın temel birkaç prensibi vardır. Bunların en önemlisi elbet çalışmaktır. Hedefi iyi belirlenmiş, planı iyi yapılmış, kaynaklar ve imkanlar en verimli şekilde kullanılmış ve elbet konsantrasyonun en üst düzeyde olduğu bir kararlılıkla başlanan iş ve uğraşının sonunda başarı geleceği beklenir.

Başarının diğer bir unsuru işin ruhuna uygun, emek ve vefa olsa gerektir. Hiçbir sonuç emeksiz, ruhsuz vefa göstermeden elde edilemez, elde edilen sonucunda sanırım bereketi olmaz. Okulda, işte, evde, sporda, günlük hayatta, yaşamın kendi içinde, başarılı olmak muhakkak arzulanan bir sonuçtur, bu arzu, gerekleri yerine getirildikçe sonuç verecektir. Başarı gerektiğinde kaybetmeyi göze alabilmektir.

Avrupa’da elbet başarılı oluruz; hedefin özüne odaklanırsak, menfaatimizi hedefin gerçekleşmesine bağlarsak, yaptığımız işin çeşidine değil niteliğine bakar ve ne iş olursa olsun en iyisini yapmaya azim edersek, dürüst olmayı sahteciliğe, doğru olmayı yalana tercih edersek başarılı oluruz.

Avrupa’da başarılı oluruz, yöneticilerimiz yönetme konusunda gereken titizlik ve itinayı gösterir, akılcı ve verimli çözümler üretir, kısır çekişmelerden uzak, başarısızlığı da başarı kadar sahiplenirse başarılı oluruz.

Avrupa’da başarılı oluruz, medyamız görmek istediğini değil görüneni irdeler, geçici sonuç ve başarılara göre değil kalıcı ve etkin zaferlere göre yorumlar ve yazar, resmin bütününü görmeye alışır, eleştirinin dozajını iyi ayarlar ve elbet başarı kimin olursa olsun gerektiğinde kutlayabilirse başarılı oluruz.

Avrupa’da başarılı oluruz; Avrupalı olurken, kendimiz olmayı da unutmazsak, takım ruhunun içinde “biz” olabilirsek, sevinci de üzüntüyü de birlikte yaşayabilir, kazandığımızda da yenildiğimizde de birlikte kalmayı becerebilirsek başarılı oluruz.

Köklerimizde, özümüzde, hamurumuzda başarılı olmak için her şey var. Bunu unutmamış olmak bile başarının kendisi olsa gerek.

Başarılar