|
|
|
İslam aleminin en çok birlik olması ve yardımlaşması gereken bir ay Ramazan.Gönüllerin hoşgörü ve sevgiyle coştuğu, yardımlaşmanın arttığı bir ay kuşkusuz.
Tüm maneviyatıyla da İslam aleminde yaşanılıyor yada yaşanılıyor gözüküyor.Başka diyarları bilmem ama bizim ülkemizde bu Ramazan daha coşkulu ve daha inançlı insanlar.
Fakat ne yazık ki belirli noktalarda görünüşten öteye geçemiyoruz.Peygamberimize sevgimize ve sadakatimizde görünüşten öteye geçemediğimiz konuların başında ne yazık ki.
Bizim ismini anarken bile yüreğimizin titrediği efendimize uzanan çirkin diller gün geçtikçe daha da coşuyor ve insanlıktan uzaklaşan davranışlarına devam ediyor.
Peygamberimize hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren Danimarka’nın son yaptığı edepsizlik bu nasıl cüret bu kadar da olur mu? dedirtiyor insana.
Danimarka’da bir okulda Peygamber Efendimizi en kötü şekilde karikatürize etme ve aşağılama yarışması düzenledi.Ayrıca bu hakaret yarışması devlet televizyonunda da yayınlandı.
Hayvandan daha aşağılık olan bu varlıkların yarışma esnasında çirkefliklerini sergilerken çıkardıkları böğürmeyi andıran kahkalar hala kulaklarımda.
İnsanlığımdan ve kulluğumdan utandım.
Yalnızca İstanbul’un lağım sularıyla boğulabilecek kadar küçük bir ülkenin,bir buçuk milyarlık İslam alemini karşısına alabilecek cesareti bulmasının hesabını nasıl vereceğiz kendi vicdanlarımıza ve yarın mahşerde Efendimize ve yüce Allah’a.
Üstelik bu hareket ne acıdır ki Müslüman aleminin İslamiyet’i genel anlamda en yoğun olarak hissettiği bir dönemde Ramazanda yapabiliyor.
Bu kadar mı işe yaramaz bir hale gelmiş Müslümanlar .Bu kadar mı çaresiz kalmış? Ve en önemlisi peygamberine bağlılığı bu kadar mıymış?
Bu yapılan hakaretler bana şunu düşündürdü.Biz gerçekten peygamberimizi yeterince sevebiliyor muyuz?
Sahabe hayatlarını dinlediğim ve bizzat kitaplardan okuduğum zamanlar bu soruyu kendime çok sorarım.
Onların peygamberimiz için ailesinden servetinden ve canından vazgeçmelerini bildikçe insanlığımdan ve kulluğumdan utanırım.
Tüm vicdanınızla cevap vermenizi istiyorum.Gerçekten peygamberimizi maddi ve manevi bütün servetimizden ve canımızdan daha çok sevebiliyor muyuz?
Bütün yüreğimle bunun böyle olmasını isterdim ama ney yazık kı hayır.Eğer gerçekten öyle olsaydı bu küstah adamlar buna cüret edemezlerdi.
Gidişat da daha büyük cüretlerin geleceğini gösteriyor asıl hedef Kabe.
Bunu daha önce dile getirdiler ama henüz tam olarak açıkça belirtecek cesaretleri yok.Biz böyle olduğumuz müddetçe o cesaretin yakın bir zamanda geleceği kuşkusuz.
Yapılan edepsizliklerin duygusal ve hissi İslam düşmanlığını sergilemek dışında başka bir amacıda var.
Müslümanların nabızlarını ölçmek amacıyla ortaya atılmış birer yem bunlar.
Önce gene Danimarka’da bir derginini yaptığı karikatür yarışması ardından Bush’un İslam faşizmi gibi boş sözleri,Papanın ruhu gibi çirkin açıklamaları ve en son hakaret yarışması.
İçlerdeki öfkenin bir anlık dışa vurumundun ziyade hedeflenen plan çerçevesinde bilinçli ve kasıtlı yapılmış davranışlar bunlar.
Müslümanlar ne kadar değerlerine bağlı diye nabzımız ölçüyorlar kendilerine göre.
En sevdikleri varlığa yapılan hakaretlere anca bu kadar tepki gösteriyorlar diyerek İslam ülkelerine karşı planlarını belirliyorlar.
Ne yazık.Biz fark edemedik ama onlar fark etti yaşanan çözülmeleri.Irak, Afganistan, Lübnan ve kim bilir peşinden gelecek nice İslam memleketlerine istediklerini yaptılar.
İslam dünyası acınacak bir konumda.Zengin Arap devletleri milyarlarca doları bulan servetlerini kardeş gördükleri Amerika bankalarına yatırdılar.
Türkiye gibi gelişmekte olan İslam devletleri ve gelişmemiş Müslüman memleketler ise suni gündemlerle tamamen Hıristiyan batı dünyasına bağımlı hale getirilmeye çalışılıyor.
Tüm bu yaşananlar başka bir gerçeği daha gözler önüne seriyor.
Hıristiyan dünyası Ortodoksuyla, Katoliği ile bir birleşmeye giderken İslam dünyası kendi dininden uzaklaşıyor.
Irak’ta Sünni-Şii çatışması, Filistin’de Hizbullah ile El Fetih’in İsrail’e karşı birleşmesi gerekirken birbiriyle çatışması,Türkiye’de laik-anti laik tartışmaları ve kimi İslam devletlerinin işgal edilen İslam memleketlerine karşı dış güçleri desteklemesi.
Biz bölündükçe onlar birleşiyor.Kendi elimizle kendi felaketimizi hazırlıyoruz.
Durum bu oldukça daha çok hakaret ederler bize daha çok camilerimize çizmeleriyle girerler, peygamberimize inancımıza söverler.
Çünkü biz daha hakkıyla bile efendimizi sevemiyoruz. Sevseydik birleşirdik ve sevseydik onlar Peygamberimizin adını dudaklarına almayı bırakın zihinlerinden bile olumsuz şekilde geçirmeyi düşünemezlerdi.
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 2 yorum
yapılmış )
|
Rabbim bizlerin kalp gözünü açsın gafletten uyandırsın Efendimiz(s.a.v) den bu zamana kadar süre gelen oyunları inşaallah ayaklarına dolanır toplum olarak hiç olmassa ama hiç olmassa dua edelim allah dua ları kabul eder inşaallah allahın rahmeti magfireti siz gözde güzide insanların üzerine olsun selamünaleyküm |
|
|
ÜLKÜ
[
2006/10/19 19:01
] |
|
bu ümmet, yazıya yorum yapma nezellünü gösteremeyecek kadar gaflette... ancak sıkışınca yetiş ya muhammed (a.s.) demesini bilir, bilmezki sahip çıkmadığından, başına musibet gelir! Allah sonumuzu hayr eyleye! Ümmetine hidayet için, şefaat ya Resulallah |
|
|
|
|
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
|
|