Başlığa bakıp The Times için yazdığı makaleyi hava olsun diye buraya yazmış diye fikrinden geçiren varsa kendilerine şunu söyleyebilirim ki en yalın ifadeyle iyimsersiniz. Gerçi Konya’da Times vardı da biz mi yazmadık? Ama yinede durum öyle düşündüğünüz gibi değil.
Başlıktaki ecnebi lisanının meali “Şeytan marka giyer”
Bizim marka tarikatının müridlerinin tepkisinden çekindiğimden başlığı anlamasınlar diye kafadan İngiliz lisanında verdim ki geçiş yumuşak olsun. Tecrübelerimden bilirim ki iddialı başlıkların kâri (okuyucu ) taifesi üzerinde şok etkisi yapması nedeni ile yazarın kulaklarının sık sık çınlaması rutin bir gelenektir.
Şeytan niye marka giyiyor…
Risalemize ilham olan aynı isimdeki film gösterime yeni girdi. Amerika da yayınlanan ve benimde dahil amerikan jet sosyetesinin elinden düşürmediği Vogue dergisinin genel yayın yönetmeni Anna Wintour isimli bir hanımın portresinin neşredildiği bu film, hislerime göre nisa taifesinden yoğun ilgi görecek. Netekim eşim tarafından sırtıma dayanmış bir bıcak olmasaydı filmi seyrettiğim salonda tek erkek ben olmayacaktım. Kadınların filme ilgi duyacağını oradan kestiriyorum.
Film nasıldı derseniz pek bir şey söyleyemem. Bakmak ve seyretmek kavramlarıyla ilgili felsefi bir tartışma başlatır sonrada alt yazıları okumaktan üşendiğim için nargile içmek adına kıydığım uykunun telafisini sinema salonunda yaptığımı açıklamak zorunda kalırım. Evdeki bedava yatağı bırakıp parasıyla sandalyede uyuklamanın enayiliği de cabası.
Uzun süredir sinemaya gitmiyordum. Ayağımın alışması açısından aslında faydalıda oldu. Yalnız karar aldım bir dahaki sefere kızımla animasyon filmine gideceğim. Böylece uyurken ne konuştuklarını anladım…
Kürk cadısı…
Lafı uzatmayalım. Bu Anna Wintour gemi azıya almış bir karakter. Moda dünyasının en güçlü ismi olarak geçiyor. ( duymadım biliyorum, genel kültürüm sağlamdır.) hatta bu gelmeden defileler bile başlamıyor. Varın siz hesap edin gerisini. Üstelik Anna tam bir kürk düşmanı. Bunun giydiği kürkleri yan yana koysanız 74 leopar, 28 fok belgeseli çekersiniz ki kadın tek başına dünya kürklü hayvan nüfusunun yüzde 22’sine bedel.
İş bu sebepten hayvan severler kendisine fena gıcık. Bunu da nereden çıkarttın diye sorarsanız cevabım hazırdır. Ona taktıkları estetik isimden anlıyoruz: Kürk Cadısı…
Amerika’da PETA diye bir örgüt var. Bunlar işi gücü bırakıp hayvanların haklarını kendine meşgale edinmiş bir grup hayırsever.
Amerika’da ki Haberkonya temsilcisinden rica ettim araştır bunları diye. Haberler yakında gelirse paylaşırız. Araştırma devam ededursun edindiğim bilgiye göre bu hayırseverler bir araya gelmiş bayrak açmışlar bizim Kürk Cadısı’na, ama ne mümkün. Baş edememişler bir türlü.
Hayırsever hayvan severler…
Bilgiyi okuyunca hislendim. ‘Hey gidi’ dedim kendi kendime, nerde bizim mücadeleci hayırsever hayvan hakları savunucuları.
Coğrafya değiştikçe ahali, ahali değiştikçe adetlerde değişir. Misal bizdeki hayvan severler; gerek kürk hayvanı nüfusumuzun eksik olmasından gerek kürk cadısı türünde öyle azılı kürk severde olmadığından, hakkı savunulan hayvanlarında türü de otomatikman değişiyor.
Misal PETA Amerika da kürk hayvanlarının haklarını savunurken bizdeki hayvan severler; tavuk, kaz, ördek; kurban bayramında ise, kuzu, teke, koç gibi davargillerle; büyük baş hayvanların haklarını savunurlar ki ahaliyle ters düştükleri yer burasıdır.
Laf uzadı moda şeytan ikilisi arasında kalem çeviremedik. Kalanını haftaya yazayım da ne çok yazacağı şey varmış diye arkamdan güzel konuşun.
Yalnız bu PETA’cılara tavsiyem. Anna isimli azılı kürk severle baş edemediklerini hüzünlü bir şekilde gözlemledim. Onlara acizane tavsiyem, Allah eksikliğini göstermesin, meşhur hayvan dostu Panter Emel’i bir süre konuk etmeleridir. Panter Emel’in burnu iyi koku alır. Kameraların tam Anna’ya döndüğü bir anda ortaya çıkıp bir pençe darbesiyle Anna’nın façasını dağıttı mı ki valla yapar.
Kaç belediye başkanı telef etti ben hesap edemedim. Bir ara düşen belediye başkanları nedeniyle hükümet ara yerel seçim bile düşündü. Panter operasyonuyla Anna’nın ahalinin önüne çıkacak hali kalmayacağından meselede kökten çözülmüş olur.
Not: haftaya marka merakı…
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 5 yorum
yapılmış )