:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Bekliyorum… 
Memduh Nihat Ada   ( memduh_nihat@mynet.com )



Beklerken çala kalem yazayım. Meteoroloji Genel Müdürlüğü binası. Eski bir bina. Ankara’ya hakim bir tepede, çam ağaçlarıyla çevrili kocaman bir bahçe içerisinde. Bu binayı Kurtuluş Savaşı döneminde Genelkurmay kullanmış ve Atatürk’te bir dönem bu binada çalışmış…

Üzeyir Garih yönetim kurulunda, iş ile alakası olmayan üç kişi bulundururmuş. Bu kişilerin tek görevi, Üzeyir Garih’i izleyerek olumsuz gördükleri tavır ve davranışları kendisine rapor etmeleriymiş. Buraya kadar normal ve anlaşılır bir durum. Ama dahası var. Bu kişilerin sözleşmelerinde yazılı şu cümleye bakın… “Adı geçen şahıs kendi iradesi ile tek taraflı iş akdini fesih etmedikten sonra işine son verilmeyecektir.” Bunun sebebini sorduklarında şöyle demiş Üzeyir Garih… “İnsanım, patronum… Bir gün kızar ve bu insanlardan birini veya hepsini kovabilirim… Böyle yapmakla kendi aleyhime bile olsa bu insanlara güvence verdim. Daha da önemlisi öfke ve kızgınlık anımda beni bana gösterme gayretinde olan aynalarımı kırmamış olurum…

Anne sütünden sonra tüm yaşam öğelerinin bir arada bulunduğu besin kaynağının yumurta olduğunu okuduğumda bir kez daha iman ettim Rabbime… Nedir ki tavuk denilen hayvanı her yerde ve her ortamda besleyebilir ve asgari düzeyde temel besin maddesine neredeyse ücretsiz sahip olabiliriz… Rabbim en temel gıdayı hap haline getirip sunmuş biz insanlara!... Yuh olsun şiş karınları ile karnım aç diyenlere… gözü açlara…

Köyde harman yerindeyiz. Abiler, yengeler, amca ve teyzeler var. Benim en hızlı –radikal- günlerim. Bir kucak sakal, beyaz hakim yaka gömlek. Hem duruşum hem de uzaktan gelen misafir olmam hasebiyle soruların çoğu bana. Öğretmen bir ağabeymiz –işi de bilen biri- habire kızdırıp durur beni. Solcu olduğunu duyarım dayılarımdan. Güleç yüzlüdür. Tatlı-sert tartışıp dururken konu devlete geldi. Ben verip veriştiriyor, devleti sevmediğimi, geçinemediğimi söylüyorum. Allah selametini versin, bizi dinlemekte olan Şükriye Teyze.. “Oy yerum seni, devletumun düşmani…” diyerek arkamdan gelip sımsıcacık ve sevgiyle sarıldı bana… Ben devleti ve tartışmayı unuttum. Koptum. Gittim. “Gel dedum….” –kalabalığı ima ederek- “habunlardan uzaklaşalum.” Harmanın uzak köşesine çekildik. Başımı kucağına bıraktım. Bin yıllık sükunu taşıyan elleriyle saçımı okşuyor. Şükriye Teyzeme – yaş yetmişe yakın- eski sevdaluklari sordum. “Yazaca misun…?” dedi… “Bilmem…” dedum… Anlattı. Güldük. Neşelendik. Bir ara gözleri doldu. Durdu. Karşı tepelerin ardına bakıyordu gözleri. Agası –abisi- Yemen’e gitmiş ve gelmemişti. Çok yakişukliydi. Sevdaluğu vardi. Kız beş sene daha pekledi agami. Sildim tomurcuklanan gözyaşlarını Şükriye Teyzemin. Öptüm buruşuk yanaklarından. Dua etti bana. Dedum ki… “Raşit amca nasıl kandurdi senin gibi güzel kızı..” “Sus uşağum sus…” dedi “Duymasun…Oni ben kandurdum!…” Raşit amcada yakişukli bi delikanlıymış…Peşinde çok da kız varmış. Şükriye Teyzem kandırmış, aklını çelmiş Raşit amcanın. “Ama uşağum..” dedi… “O’da sever ve hala kıskanur beni biliy misun?…” Gözleri ışıl ışıl oldu… “Uy..” dedum “Yerum senun sevdaluklaruni…”
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 2 yorum yapılmış )

nl [ 2006/11/01 15:36 ]
memeduh bey yazılarınızı çok beğenerek okuyorum.duru türkçenizle yazdığınız yazıları merakla bekliyorum.
evet_isyan [ 2006/10/26 15:39 ]
Alaka göstermenin tezahürü 'çıkma teklif etme' olalı aşklar da yavan ve kapitalist bir alışverişe dönüştü ne çare..Kalpten akan bir başka kalbe varmalı oysa, tene değip buharlaşan sevdalıklar eksiltiyor hayatı...

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.12 -  Otur oturduğun yerde
 2008.12.12 -  Kumar oynamıyor musun?
 2008.12.02 -  Biz aşkı Orhan Gencebay’dan öğrendik...
 2008.11.25 -  Su akar yatağını bulur...‏
 2008.09.09 -  Beyaz mendil
 2008.08.16 -  Su toplayan yerimiz, neremiz?
 2008.07.31 -  Yeşil taşı arıyorum
 2008.07.19 -  Yakınlık ne anlama gelir?
 2008.07.01 -  Ben korkağın tekiyim…
 2008.06.23 -  Ninem, ağzına sağlık...‏
 2008.06.16 -  Getire getire bunu mu getirdin?
 2008.06.09 -  Esin Abla ile Halil Emmi
 2008.06.04 -  Bin kaç oluyor?
 2008.05.22 -  Ne budala bir oyun!
 2008.05.14 -  Nasıl kıskanmam?
 2008.04.22 -  Hakemi gözüm ısırıyor!..
 2008.04.08 -  Ellerimi bir çocuğa verdim...
 2008.03.31 -  Çay daveti
 2008.03.24 -  Başka cumartesi
 2008.03.19 -  Bir Zeynep vardı...
 2008.03.15 -  Bacanak kardeşim (2)
 2008.03.06 -  Bacanak kardeşim (1)
 2008.02.29 -  Gül kanayarak açar!
 2008.02.23 -  Kelam bilmeden “kelam” etmek
 2008.02.19 -  Seninle…
 2008.02.16 -  Çiçekçilere uğrayın
 2008.02.11 -  Şenlik yapılsın!...
 2008.02.08 -  Biz ona masal deriz
 2008.01.31 -  Yükseklere nişan alanlar‏
 2008.01.26 -  İnsan bolluğu
 2008.01.17 -  Bataklık bekçileri
 2008.01.09 -  Yorgancı ile kuyumcu
 2008.01.03 -  Geceler içimde hece
 2007.12.28 -  Gülüm
 2007.12.18 -  İş teklifi...
 2007.12.17 -  Korkmak...
 2007.12.12 -  Zarlar atılmıştır!
 2007.12.05 -  Sevgilim olmayan uyku
 2007.11.29 -  Bu kitaplar kaça?-2
 2007.11.19 -  Bu kitaplar kaça?-1
 2007.11.12 -  Nedir baktığın dede?
 2007.11.06 -  Meşguldüm dönemedim, yoğundum yazamadım
 2007.10.29 -  Kızım sana söylüyorum!
 2007.10.21 -  Kalbime sordum
 2007.10.15 -  Rıfat
 2007.10.08 -  Eylül, yine gel
 2007.06.18 -  Hoşçakalın
 2007.06.02 -  Yaşamak galip geliyor
 2007.05.29 -  Orman yanıyordu
 2007.05.25 -  Söyleyeceklerim Var 2
 2007.05.22 -  Söyleyeceklerim var 1
 2007.05.17 -  Üşüyorum kapama gözlerini...*
 2007.05.14 -  Siyah yıldızlar
 2007.05.10 -  Sarhoştan yağ çıkarmak
 2007.05.07 -  İnsan değil misin usta?
 2007.04.30 -  Bir başka zemin...
 2007.04.28 -  Tabanca ile gösterilen penaltı...!
 2007.04.23 -  Güller mi düşüyor gözlerinden?
 2007.04.16 -  Bazı Aşkların Ölümdür Kafiyesi"*
 2007.04.09 -  Her tebessümün kankardeşi
 2007.04.01 -  Ömrümü içine alan parantez
 2007.03.26 -  Bizim mahallenin abisi
 2007.03.19 -  Yandı,bitti,kül...
 2007.03.13 -  Meşgul görünmekten bıktım.
 2007.03.05 -  Cesaretsiz adamın notları 2
 2007.02.27 -  Cesaretsiz adamın notları 1
 2007.02.22 -  Kaç tavuğunuz var?
 2007.02.12 -  Karakış
 2007.02.05 -  Geri dön çocuk!...
 2007.01.30 -  Ya taş, ya kuş...!
 2007.01.22 -  Uykusuzluk neler yazdırıyor insana…
 2007.01.16 -  Güzel abim...
 2007.01.08 -  Güneşin kızını isteyen fare
 2006.12.25 -  Doğum günüm
 2006.12.19 -  Çıldırın!
 2006.12.09 -  Yağmurumuz var
 2006.12.04 -  Bol nahtarlı bir hikaye
 2006.11.27 -  Temayül ve uçurum
 2006.11.20 -  Yazı ve hüzün
 2006.11.13 -  Ve sen...
 2006.11.06 -  Geceydi
 2006.10.30 -  Bir Türk Dört Japon
 2006.10.26 -  Bekliyorum…
 2006.10.16 -  İnadına gülümsemek
 2006.10.11 -  Kardeşimdi...
 2006.10.09 -  Başlarken…
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com