:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Açılın feministler geliyor 
Alev Ayyıldız   ( ayyildizalev@gmail.com )


Feminizm genel itibariyle kadın haklarını savunan, kadınların erkeklere karşı ezilmesini engellemeyi amaçlayan bir zihniyetmiş temel esasında.

Sonu “İzimle” biten kavramlara genel bir önyargım olduğu için sevemedim feminizmi. Birde kadın haklarını savunmaktan çok işi erkek düşmanlığına vurduklarını ve duygularını biraz hırçın ifade ettiklerini düşünüyorum.

Bu tür kuruluşları amaçlarından uzak buldum hep.

Yani hayatında hiç dayak,açlık işkence görmemiş birinin süslü kıyafetlerle ve parfüm kokulu burjuva tavırlarıyla sıkıntı çeken kadınların dertlerini reklam kokan tavırlarla gerçekten anlayabildiklerine inanmıyorum.

Kadın sorunlarını anlayabilmek için illa da acı çekmek gerek demiyorum ama bir şeyi tanımadan tam olarak ne olduğu anlaşılmaz bence.

Kadın örgütlerine düşman olarak anlaşılmak istemem.Mutlaka çok iyi işer yapanlar vardır. Kimsesiz ve mağdur bayanlara yardım eli uzatanlara tabi ki sözümüz yok

Konya’da da mağdur kadınlara elini uzan ve faydalı çalışmalara imza atan kuruluşlar var. Bu tür iyi çalışmaları yapanları kendimce sonuna kadar destekliyorum.

Benim derdim sözü ve özü bir olmayanlarla.

Feministlerin yada bir takım kadın hakları savunucularının en hoşlanmadığım tarafı amaçladıkları topluma ulaşmada İslam’a uzak bir yapı oluşturmaya çalışmaları ve genel itibarla din düşmanı olmaları.

Halbuki kadına hak ettiği değeri tam olarak veren tek kapı İslamiyet.

Fakat eski geleneklerin ve uygulamaların hatalarını İslamiyet’le bağdaştırarak dine çamur atmaları ağrıma gidiyor.

Bu tür kampanyaların son örneği ise feminist bir yapıya bürünerek kadınlara özgü parkların yapılmasını irtica tehdidi olarak göstermeye çalışan Milliyet gazetesi ve ona arka çıkan kimi feminist gruplar.

Amaçları kadın haklarını korumaktan ziyade İslamiyet’i lekelemek.

Başta Almanya olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde yaygın olan bayanlara mahsus parklar kadınların toplumdan soyutlamak bir yana bayanların daha rahat hareket edebilmelerini sağlıyor.

Çevresinde tacizci bakışlara maruz kalmadan bayan arkadaşlarıyla rahatça parklarda bulunmanın nesi yanlış kavrayabilmiş değilim.

Aynı iki yüzlü çirkin tutumlar eğitimde de kendini gösteriyor.Kızların okutulması için canla başla(?) mücadele eden bu zihniyet nedense başörtüsü yüzünden üniversitelere alınmayan kızları akıllarına getirmiyorlar.
Kadına uygulanan şiddet ve zulüm Müslüman ülkelerde İslamiyet’in üzerine atılarak İslam Dini kadın haklarına önem vermiyor izlenimi oluşturulmaya çalışılıyor.

Sözde kadın hakları savunucularının tavırları diğer İslam ülkelerinde de pek parlak tablolar oluşturmuyor.

Örneğin komşumuz İran’da kadın hakları savunucularını temel sorunları bayanların batıda olduğu gibi erkek arkadaşlarıyla gezerken rahatça hareket edememesi.

İran’ın İslami değerleri yaşamasında ve kültürel anlamdaki çözülmeleri göz önüne alındığında bölgede belli sıkıntıların olduğu herkesçe malum.

Ama kadınların hak taleplerinin temelinde ki özgürlük isteklerinin sosyal hayattan daha ziyade batıdaki gibi kadın erkek ilişkileri yaşamak istemeleri üzdü beni.

Tunus gibi uzun yıllar batılıların sömürgesi olmuş devletlerde durum daha da acı.

Kamusal alan kabul edilerek kadınlar sokakta başını açmak zorunda bırakılıyor.Müslüman bir ülkede kadınlar sokakta başını açmak zorunda kalacak kadar batılılaşmış.

Bu zorunluluğa nedense tepki koyan kadın örgütleri yada feminist gruplara rastlamadım.

Farklı bir örnekte Endonezya’da karşımıza çıkıyor.Dünya üzerinde en çok Müslüman nüfusun bulunduğu bu ülkede İslamiyet’i uygulayan yerlerdeki kadınlar tam bir refah içinde yaşarken İslamiyet’ten uzaklaşılan bölgelerde kadınlar eziliyor.

Endonezya’yı da kapsayan bir programda izlediğim görüntüler oldukça şaşırttı beni.Bir bölgede dünyada halen yaşayan tek “Anaerkil” uygulamalar hakim.

İslamiyet’in hayatın tam olarak içersinde yer aldığı bu bölgede kadınlar iş alanında oldukça aktifler.Sabah namazını camide kılıyorlar.Ardından kimi balıkçılık yapıyor kimiyse ticaret gibi ekonomik işlerle uğraşıyor.

İslamiyet’in özüne uygun olarak yaşandığı yerlerde bırakın kadının ikinci sınıfa atılmasını anaerkil bir yapıya bürünecek kadar kadın haklarına duyarlı oluşumlar yaşanıyor.

Fakat Endonezya’da başkente gelindiğinde durum değişiyor.İslamiyet’ten uzaklaşılan başkentte kadınlar eziliyor ve birçok sıkıntı görüyorlar.

Avrupa’da da kadınların durumu pek parlak sayılmaz. Küçük yaşlardan itibaren aile içi ensest ilişkiye kalan milyonlarca Avrupalı kadın var.

Bize medeniyet ve çağdaşlık dersi vermeye çalışan Fransa ise kadınlara uygulanan şiddette başı çekiyor.

Bugün bir çok aydın isimli karanlık insanlar kadın haklarında Avrupa’yı örnek veriyor ve Batı insanını hayranlıkla izliyor.

Fakat tarihlerinde kadını kölelerle eşit sınıfa koyan ve miras bırakılan bir eşya durumuna getiren, bugünse kadınlara karşı inanılmaz şiddetler uygulayarak, dayaktan tacize türlü sapkınlıklar yaşayan Avrupa insanının nesine hayran oluyorlar anlayamıyorum.

Neyse biz gene iyimser düşünmeye devam edelim.Belki kimi feministler utandırır beni de şuan dünya sorunu haline gelen İsrail askerlerinin masum Filistinli kadınları kuş avlar gibi tek tek zevkle öldürmesini yada Amerikan askerlerinin Iraklı kadınlara haya sınırlarını zorlayan hareketlerini engellemek için çaba gösteririler.


Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 8 yorum yapılmış )

42 [ 2006/11/26 14:32 ]
yorum yazıyorum ve bir daha böyle bir durum olmasın yazıyosunuz alev hanım sizi kınıyorum bundan sonra da ben ailem ve arkadaşlarım hiç birimiz sizin yazınızı okumuyoruz... haber konya sitesi yetkilileri bu duruma el atmanızı rica ediyorum.......
Alev [ 2006/11/23 14:05 ]
Ben Alev Ayyıldız.42 rumuzla yorum yazan arkadaşa verilen cevapla hiçbir alakam yoktur.Herkez inandığını ve düşündüğünü belirli ölçülerde söyleme hakkına sahip.Eleştirilerde olumlu yorumlar kadar önemli. Çünki herkez bu cesareti gösteremiyor.Adıma yorum yazan arkadaşın iyi niyetinden şüphem yok.ama lütfen böyle bir durum birdaha oluşmasın. Yazılarımı takip eden herkeze yorumları ve ilgilendikleri için teşekkür ederim.Saygılarımla
42 [ 2006/11/19 14:41 ]
Alev Hanım yorumumu dikkate aldığınız için teşekkür ederim ama ben herkes ben gibi düşünüp benim düşüncelerimi yazsın demiyorum ve öyle de bir kalıba sevk etmiyorum ben de sadece düşüncelerimi yorumlayıp yazdım sanırım yanlış yaptım çünkü herkes eleştirilmeye gelmiyor yine de başarılar...
[ 2006/11/17 15:37 ]
Sayın ''42''; Genel kavramları eleştiren bir yaklaşımla sadece KENDİ DÜŞÜNCELERİMİ yansıtmaya çalıştım. O kavramları desteklemeyen veya aynı kalıpta düşünmeyen insanlar'da olabilir değilmi... O yüzden insanları aynı kalıplarda yorumlamaya sevk etmemeliyiz. Bu arada kavramları okumaya da devam ederim.
42 [ 2006/11/16 14:14 ]
bence daha çok okuyup kavramları daha dikkatli yorumlamalısınız. Bir okuyucu olarak size katılımıyorum
gforce [ 2006/11/14 17:51 ]
Tebrikler efendim. Feminizm konusuna iyi değinmişiniz, ama konuyla ilgili benim aynı paralelde başka düşüncelerim vardı... İlk olarak gerçek feministler erkeklerdir. Evet yanlış okumadınız erkekler. Evde babayı taklit eden erkek çocuğu düşünün... İleride oda kendi ailesini kurunca hangi modeli örnek alacak,kimin yaptığını yapacak(sorunun kökeni) Bu durumda kanımca gerçek sorumluluk babalarda gibime geliyor. Kadın haklarını ihlal eden olmayınca sorunda ortadan kalkıyor. İkinci bir mevzu günümüzde sizin bahsettiğiniz zorda ve dardaki kadınlara yardın etmeye çalışan insanlara ancak hayırsever denilebilir... Onlara feminist demek hakaret olur... Allah yardımcıları olsun...
Mehmet [ 2006/11/12 18:06 ]
Gerçekten yazılarınız çok hoş
Bir bayanın bu yaklaşımla feministlere haddini bildiren (özellikle kendi bakış açısından ve kendi güruhundan olarak) saklanılan, açıklanamayan gerçekleri yazması bence ordu halindeki erkeklerin ılıman yaklaşımından, çok daha etkili.
Bu o tarzda yaklaşan kişilere; tekrar tekrar dönüp fikirlerini ve vardıkları noktayı düşündürmeye zorluyor adeta.
Şunu da belirtmek isterim ki ;
bayanların hakkı yenmesin hatta onların hassas ve narin durumları göz önünde bulundurularak daha nazik ve hoşgörülü yaklaşılsın,
ama kesinlikle bu durumu kullanarak çıkar ve nefret kurbanlığına yol vermeyelim.
okuyucu [ 2006/11/10 09:54 ]
Sonu ''izimle'' biten kavramlar derken ???
Bence genelleme yaılırken daha dikkatli olunmalı....

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.14 -  Anlatma Sanatı
 2009.01.17 -  Bebek katili Mübarek ve Çağın Diğer Firavunları
 2009.01.01 -  İsrail bir terör devletidir
 2008.12.06 -  Nifaka Karşı İnfak Seferberliği
 2008.11.07 -  Edebin Beden Bulmuş Hali
 2008.10.20 -  Söz ve İnsan
 2008.09.27 -  Bayram Tadında Hayatlar
 2008.09.09 -  Ramazan ve Zulüm
 2008.07.31 -  Miraç tadında hayatlar
 2008.06.12 -  Beklemek ve görmek
 2008.05.16 -  Kısa bir mola…
 2008.04.07 -  Tahammülsüzlük, küçümseme ve kibir…
 2008.03.21 -  Kapatma davasının kapattıkları
 2008.02.27 -  Geçmişine sövmeyen bizden değildir!
 2008.02.09 -  Dikkat kara çarşaflılar geliyor!
 2008.01.11 -  Tenleri siyah yürekleri beyaz insanlar
 2008.01.04 -  Noel Bayramları Gelecek mi?
 2007.12.11 -  Nede olsa komplo teorisi!
 2007.12.01 -  OYAK’ın Ermeni Yanlısı Ortağı
 2007.11.14 -  Bir Serdengeçti Vardı…
 2007.10.24 -  Sağ olan vatan, unutulan şehitler
 2007.10.06 -  Hadi İran olamadık bari Malezya’ya benzeyelim
 2007.09.15 -  Oruç tutuyor musunuz?
 2007.08.22 -  Garip Bir Rüya
 2007.07.29 -  Halkını tanımayanlar, aptal yerine koyanlar
 2007.07.17 -  Bilinmeyen şahadetin ardından
 2007.07.09 -  Düşündüren ve güldüren vaatler
 2007.06.12 -  Anıtlarla anılan teröristler ve unutulan şehitler
 2007.05.14 -  Bilinmeyen Menderes’in ardından
 2007.04.30 -  Kerkük’e karşı Cumhurbaşkanlığı süreci
 2007.04.18 -  Açlığın Ölüm Hali!
 2007.04.01 -  Tehlikenin Farkında mısınız?
 2007.03.20 -  Şehitliği Akif ve Çanakkale ruhuyla anlamak
 2007.02.27 -  Sultan Abdülhamid Han’dan Aziz Valentine
 2007.02.03 -  Dilden kötü kokular Ahmet Hakan’la geliyor
 2006.12.29 -  Seninleyiz Banu Avar
 2006.12.13 -  Eğitimde dinsizleşme süreci
 2006.11.23 -  Medeniyet yolunda güzeller geçidi
 2006.11.06 -  Açılın feministler geliyor
 2006.10.10 -  Peygamberimize sevgimiz bu kadarmış
 2006.09.08 -  Kola olmadan ne yaparız!
 2006.07.24 -  Bu veballe nasıl yaşanır?
 2006.07.11 -  İHANETİN BÖYLESİ
 2006.06.28 -  YASTAYIZ
 2006.06.17 -  KORKMAYIN BİZDEN
 2006.06.06 -  Mankurtlaşıyoruz
 2006.05.25 -  Davam Türkistan
 2006.05.17 -  Son rezalet
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com