Lokman Bey son yazısına 10 günde bir içtiği nargileye gittiğindeki sohbetlerinden dem vurarak girizgah yapmış. Ucu bana dokunacak mı diye baktım. Ses yok. Demek ki yıldırmışım.
Şunu belirtmeliyim ki kendisiyle ilgili yazacaklarım henüz bitmedi ama zaruri bir ara vermek durumundayız.
Araya yazı alıyorum haberiniz olsun.
Bu bir veda değil başlangıç...
İki hafta önce müdavimi olduğum bir kaç mekandan birinde otururken yanımdaki muzip arkadaşımla mekanın müdürü arasında memleket meselesi yüzünden hafif bir niza çıktı. İş bu sürtüşmeye neden olan husus; arkadaşımın müdüre sorduğu ''nerelisin?'' sorusuna müdürün verdiği Türkiyeliyim cevabı idi.
Kendisini bir memlekete adamayarak mikro milliyetçilikten kaçınma adına yapılan bu manevra, bizim çok güldüğümüz bir muhabbetin perdelerini oracıkta aralayıverdi.
Belliki müdür kardeş kendince gerekçelerinden dolayı memleketini söylememeye imtina ediyordu. Ziyanı yok elbette.
Ben memleketçilik oynamayı çok severim.
Mesleğe, televizyonculuğa ilk Ankara'da başladım. Sonrasında okul nedeniyle geldiğim Konya'da ise devam ettim. Bugün hala eserim diye gurur duyduğum Kon TV'nin vazgeçilmez programı Düzlem'e mevcut çehresini ben verdim desem herhalde ukalalık yapmış olmam.
Daha sihirli ekranda ilk çıktığım günden itibaren ve İlk Ramazan ayının iftar cadırı sohbetlerinde mikrofonu elime almamdan itibaren Konya ve Konyalı beni bağrına bastı. Hafifletilmemiş bir ifade olarak algılayabilirsiniz ama gerçek anlamda bağrına bastı.
Her karşılaşmada, her muhabbette bana kendilerinin bir çocuğu muamelesi yapmaları bunun en iyi göstergesiydi sanırım.
Tam dört yıl geçirdim Konya'nın ekranında ve sofrasında. Sonrasında ise çok sevdiğim şehriden birazda eşimi kıramayarak Ankara yollarına düşmek zorunda kaldım. Bugün sorsanız Konya mı, Ankara mı ? diye. Hala gözümü kırpmadan Konya derim.
Yukarda memeleketini söyleyemeyen arkadaşa inat hani bana sorsanız Konyalıyım lafı istemsiz olarakta çıkıverir çoğu zaman ağzımdan.
Ankara günleri ve Konyalılık....
Ankara'ya yerleştiğimde hep nasıl olurda Konyacılığımı devam ettiririm diye çok düşündüm. Taki karşıma o fırsat çıkıp, milletvekilimiz Kerim Özkul'un danışmanlığı görevini yürütmeye başlayanedek.
Konya'da pek kişiye vefa borcum vardır. Ama sanırım en büyüğü Kerim Özkul'a dır. Bu satırları bir geleneğe binaen yazmıyorum. Gerçek vefa borcuna sadece bir selam göndermek istedim.
Pasylaşmak ne kadar doğru bilmem ama bunca mesai ihlali ve iş disiplininden yoksun bendenize dört yıl dayanma erdemini ve hoşgörüsünü göstermesi münasebetiyle ne kadar minnet duygusu ifade etsem sanırım azdır. Zira yaptıkları tarafımızca asla unutulmayacak ve borc defterimize kaydedilecektir. Tekrar saygı ve minnetle...
Konya'mızın vefakar dostlarını burda tek tek anmayı çok isterdim ama ne yer dayanır buna ne parmak. Onun için yeni başlangıcın bir nevi helallik dilemesi olarak gördüğümüz bu yazıyla birlikte tüm dostlarımdan haklarını helal etmelerini istirham ediyorum.
Konya benim için özeldir. Hepte özel olarak kalacaktır.
Söylediğim gibi bu bir başlangıc. Ne Konya'dan koptum, ne de vazgeçtim, nede kopacağım inşallah.
Uzun süre televizyonculuğun yanında gazeteciliğe ilk defa Konya'da başladım. Bu anlamda köşelerini bana açan Merhaba gazetesi yine ilk yazarlık durağımdı. Bu gün ise başka bir gazetede Konya macerama devam edeceğim.
Bu site ilk kurulurken Lokman'la beraber yazmaya başladığımdan bu güne kadar hep siyasetten uzak durdum. O da bulunduğum konumun bir gereği idi. Magazin yazılar yazıp, bizim coğrafyada pek yapılamayanı yaparak farklı bir pencere açmak istememin nedenide yine etliye sütlüye karışmamak isteğimdi. Bu konuda sorulan soruları sanırım böyle yanıtlaya bilirim.
Sonuç olarak bugüne kadar kırdığım dost ve okurlarımdan helallik diler, yeni köşemde ve değişmez adresim Haberkonya.com'da buluşmaya devam edeceğimizi söylemek isterim.
Neden ayrıldım?...
Neden ayrıldın sorusuna gelince. İnsan yaşamında zaman zaman yeni pencere ve kapılar açmak ister. Ben deniz bir kaç üniversiteden hep son sınıfta ayrılmış en son ankara üniversitesine kapak atmış bir kardeşinizim. Bu uzatmalı eğitim yaşamının son basamağında bir nokta koymak ve bulunduğumuz yere daha fazla fayda sağlayamayacağımızı görmemiz üzerine böyle bir karar almış bulunuyorum.
Bunun yanında tıpkı gazetecilik gibi damarlarımıza işleyen siyasi virüse bir danışman olarak değil bizzat bir iştirakçi olarak devam edebilmek adına ticaret yapma düşüncem yine beni bu kararı almaya itti.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 5 yorum
yapılmış )
[
2006/12/01 09:41
]
Konya' lı Murat kardeşimiz... Toplumsal sorunları bu denli içten ve duyarlı ele alışınız bize yitirdiğimiz erdemleri özletmiyor değil. Kayıp giden bir edebi, mizahi bir üslupla harmanlamanız yazınızı seçkin kılıyor. Yeni iş ve köşenizde başarılar dilerim.
sevgili murat sen vekil olmayı hak eden ender kişiliklerdensin.seni zirvelerde görmeye alışmak arzusu beni de yukarlara tırmanma arzususuna sevkediyor.zirvelerde durmak biraz sert bünye ister.serttir oraların rüzgarı..ama bu bedene iki gönül sığar ALLAHın izniyle...selem ve sağlıkla...
Yazılarınıza devam ettme kararınız ve gazetede yazma kararınız bizi sevindirdi. Konya yı sevmeniz ve kendinizi Konyalı gibi hissetmenize mutlu olduk. Başarılarınızın devamını diliyorum. Yalnız hangi gazetede yazacagınızı söylerseniz takip etme şansımız olur... Başarılar.
Konyaya yapmış olduğun hizmetlerin devam etmesini temenni ediyorum.konyalı dostlarında her zaman seninle.yeni iş hayatında ve siyasi hayatında başarılar diliyorum.