:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Çıldırın!  
Memduh Nihat Ada   ( memduh_nihat@mynet.com )


Bir sevgi, bozuk para ucuzluğu ve sırıtması ile avucunuza bırakılıyor ve sunuluyor ise. O sevgiden uzak durun. Durabiliyorsanız eğer.

Bu sizi köle, köle değilse de tutku sahibi yapmaya götürür. Özgürlüğünü kaybetmiş olanın sevgisi de köle gibi güdülen bir sevgi olur. Yedek tutulmaktan bıkana kadar durup durursunuz.

“Edebiyat yapma” edebiyatı, suçlaması yapılır size. Aldırmayın, ne söyleyecekseniz usulü münasibince, kendi diliniz ile konuşarak... Susarak. Göz göze gelerek. Ve gerekir ise bağırarak, yüksek sesle söyleyin söyleyeceğinizi. Varsın söyleyecekleriniz kanına dokunsun muhatabınızın.

Ve siz “edebiyat yapın” bilerek, isteyerek.

Sizin edebiyat yapmanız, küçümseyici ifadeyle, “edebiyat yaptığınız” ucuzlatılması, size bunu söyleyenin korkak olduğunu ve kaçmak için
yol arıyor olduğunun gösterir.

Yoksa o’da sizde bilirsiniz ki, tüm edebiyat, babasını kaybetmiş on yaşındaki bir çocuğun yüzündeki hüzün ile donup kalmış iki damla gözyaşı etmez.
Edebiyat gerçek değildir. Edebiyat tarif eder ve tariflerde ya eksiktir, ya fazla.

Edebiyat “beş para” etmez, ettiğinde de korkakların, sünepelerin, duygu fakirlerinin işine yarar!

Pervasızlık sözlük anlamının dışında kabul görür çoğu kez. Sevginizi ya kendi hayal bahçenizde yetiştirip büyütün, meyveleri sizin olsun. Ya da pervasız olun ki her önüne gelen meyvelerine uzanmasın bahçenizin!

Hep uygun olmayan zamanlarda ararsınız. Bunu tersinden okuduğunuzda “uygunsuz” olduğunuzu okur. Acaba boşluklarına düşersiniz. Bir duvarı, bir camı yumruklamanız fiziksel olarak daha az canınızı yakacağı için siz camı yumruklayın. Kanınız kendiniz için aksın! Kan kötü değildir, insana yaşadığını hatırlatır.

Tarihin ve kitapların yazmadığı aşk yoktur. Bir kendi aşk’ı yazılmamıştır insanın. Yazmak anlaşılmamış olmanın ve isyanın dilidir.
Boşuna kendi aşkınızı yazmaya uğraşmayın!

Ellerini tutup, göz göze geldiğiniz ve hayallere dalıp ve mutlu geleceğinizi düşlediğiniz sevgilileri de hemen terk edin! Bu hiç artmayacak bir sevginin
rutinleşmenin işaretidir.

Seher vaktinde “yaşama sevincine”, uçurum kenarlarında “hüzne”, lacivert karanlığın altında kalbinize dokunun! Sessizlikte kendinizi dinleyin!
Yağmur yağdığında “içinizin en cesur eşkıyası” olun!
Ve “ağlayanların daha rahat öleceğini” hiç unutmayın!

“Kelimeler ile gerçek arasında uçurum vardır. Hiçbir kelime gerçeğin yerini tutamaz.” Siz gerçek olun ve seher vakitlerinde uçurumlara yürüyün. Kelimeler sizin peşinizden gelecektir!

“İnsan, kendini seveni, onu tarif edeni, ona yok ettiği kendini hatırlatanı öldürür.” Her dem bir “Brütüs” ünüz olsun. Ölmekten korkmayın ve korkuyla ölmeyin!

“Öldürmeyen her yara güçlendirsin sizi” ve siz namlunu ucuna da, buğulu gözlere de aynı mesafeden, aynı heyecan ile bakın.

İddalı ve tumturaklı sözler söyleyin. Israrcı olun.
Hoyratlığınıza gem vurmayın. Ve sonra yenilin.
Yenilmiş olmanızı geleceğinize umut olarak taşıyın.

“Çıldırmak insan aklının icadıdır” diyen adama da inanmayın. Çıldırmak, “anlaşılmıyor olduğunuzu” anladığınızda başlar. Onun için çıldırmaktan
korkmayın. Çıldırın!

Kendi elinizle yaptığınızı kendi eliniz ile yıkma cesareti gösterin. Bilin ki “yıkmakta bir yaratıcılık” vardır.. Yıkın ve yeniden yapın!

Bir yanınız “yaprak dökerken” bir yanınız “bahar bahçe” olsun!

Üzerinize “yüreğinizden başka” muska takmayın!

Özlemi, acıyı, isyanı, bağırmayı seçin!


Çıldırın!...


Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 1 yorum yapılmış )

evet_isyan [ 2006/12/19 22:43 ]
''Bir kendi aşk’ı yazılmamıştır insanın.''
bir o, bir de sızlanışın defterini simsiyah lalelerle doldurup sonra yakmanın...
çılgınlığın pop star programlarında daha fazla mesaj alıp haftayı birinci bitirmek için devreye sokulan bir taktik olmadığı demlerden söz ediyorsunuz biliyorum; biliyorum ki, sizin çıldırmak dediğiniz şeyin en azından anahtar deliğinden bakanlar vücuda getirdi sanatı, kıvam verdi şiire, taşı yonttu, rengi şahlandırdı, şehirler fethetti ve fethettiği şehirlerdeki kitapları yakmadı.
bir zaman da böyle dönecek dünya. acının hikayesi acıyı 'en çok okunan' kılacak, en çok anlaşılan yerine. ne zaman ki, acının hikayesi, acısını göğün taşkınları gibi kalbinde biriktirip sonra onu şehrin kadavrasında mesken tutmaya zorlayanların yüzüne tükürecek ve dönüp bakacak dostun gözlerine çılgınca, o zaman 'suyun sızladığını' herkesler bilecek...
memduh bey! şimdi yakın sigaranızı ve çılgın bir türküye buyurun olmaz mı: ''sevap almak için içeriz şarap / içmezsek oluruz düçar-ı azap / senin aklın ermez bu başka hesap / meyhanede bulduk biz bu kemali''

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2009.02.12 -  Otur oturduğun yerde
 2008.12.12 -  Kumar oynamıyor musun?
 2008.12.02 -  Biz aşkı Orhan Gencebay’dan öğrendik...
 2008.11.25 -  Su akar yatağını bulur...‏
 2008.09.09 -  Beyaz mendil
 2008.08.16 -  Su toplayan yerimiz, neremiz?
 2008.07.31 -  Yeşil taşı arıyorum
 2008.07.19 -  Yakınlık ne anlama gelir?
 2008.07.01 -  Ben korkağın tekiyim…
 2008.06.23 -  Ninem, ağzına sağlık...‏
 2008.06.16 -  Getire getire bunu mu getirdin?
 2008.06.09 -  Esin Abla ile Halil Emmi
 2008.06.04 -  Bin kaç oluyor?
 2008.05.22 -  Ne budala bir oyun!
 2008.05.14 -  Nasıl kıskanmam?
 2008.04.22 -  Hakemi gözüm ısırıyor!..
 2008.04.08 -  Ellerimi bir çocuğa verdim...
 2008.03.31 -  Çay daveti
 2008.03.24 -  Başka cumartesi
 2008.03.19 -  Bir Zeynep vardı...
 2008.03.15 -  Bacanak kardeşim (2)
 2008.03.06 -  Bacanak kardeşim (1)
 2008.02.29 -  Gül kanayarak açar!
 2008.02.23 -  Kelam bilmeden “kelam” etmek
 2008.02.19 -  Seninle…
 2008.02.16 -  Çiçekçilere uğrayın
 2008.02.11 -  Şenlik yapılsın!...
 2008.02.08 -  Biz ona masal deriz
 2008.01.31 -  Yükseklere nişan alanlar‏
 2008.01.26 -  İnsan bolluğu
 2008.01.17 -  Bataklık bekçileri
 2008.01.09 -  Yorgancı ile kuyumcu
 2008.01.03 -  Geceler içimde hece
 2007.12.28 -  Gülüm
 2007.12.18 -  İş teklifi...
 2007.12.17 -  Korkmak...
 2007.12.12 -  Zarlar atılmıştır!
 2007.12.05 -  Sevgilim olmayan uyku
 2007.11.29 -  Bu kitaplar kaça?-2
 2007.11.19 -  Bu kitaplar kaça?-1
 2007.11.12 -  Nedir baktığın dede?
 2007.11.06 -  Meşguldüm dönemedim, yoğundum yazamadım
 2007.10.29 -  Kızım sana söylüyorum!
 2007.10.21 -  Kalbime sordum
 2007.10.15 -  Rıfat
 2007.10.08 -  Eylül, yine gel
 2007.06.18 -  Hoşçakalın
 2007.06.02 -  Yaşamak galip geliyor
 2007.05.29 -  Orman yanıyordu
 2007.05.25 -  Söyleyeceklerim Var 2
 2007.05.22 -  Söyleyeceklerim var 1
 2007.05.17 -  Üşüyorum kapama gözlerini...*
 2007.05.14 -  Siyah yıldızlar
 2007.05.10 -  Sarhoştan yağ çıkarmak
 2007.05.07 -  İnsan değil misin usta?
 2007.04.30 -  Bir başka zemin...
 2007.04.28 -  Tabanca ile gösterilen penaltı...!
 2007.04.23 -  Güller mi düşüyor gözlerinden?
 2007.04.16 -  Bazı Aşkların Ölümdür Kafiyesi"*
 2007.04.09 -  Her tebessümün kankardeşi
 2007.04.01 -  Ömrümü içine alan parantez
 2007.03.26 -  Bizim mahallenin abisi
 2007.03.19 -  Yandı,bitti,kül...
 2007.03.13 -  Meşgul görünmekten bıktım.
 2007.03.05 -  Cesaretsiz adamın notları 2
 2007.02.27 -  Cesaretsiz adamın notları 1
 2007.02.22 -  Kaç tavuğunuz var?
 2007.02.12 -  Karakış
 2007.02.05 -  Geri dön çocuk!...
 2007.01.30 -  Ya taş, ya kuş...!
 2007.01.22 -  Uykusuzluk neler yazdırıyor insana…
 2007.01.16 -  Güzel abim...
 2007.01.08 -  Güneşin kızını isteyen fare
 2006.12.25 -  Doğum günüm
 2006.12.19 -  Çıldırın!
 2006.12.09 -  Yağmurumuz var
 2006.12.04 -  Bol nahtarlı bir hikaye
 2006.11.27 -  Temayül ve uçurum
 2006.11.20 -  Yazı ve hüzün
 2006.11.13 -  Ve sen...
 2006.11.06 -  Geceydi
 2006.10.30 -  Bir Türk Dört Japon
 2006.10.26 -  Bekliyorum…
 2006.10.16 -  İnadına gülümsemek
 2006.10.11 -  Kardeşimdi...
 2006.10.09 -  Başlarken…
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com