|
|
|
İklim uzmanları kıyamet senaryoları yazıyor.
Paris’te geçen hafta UNESCO’nun girişimiyle toplanan iklim uzmanlarından gelen haberler kötü.
Dünya büyük kuraklıklara gebe kalacak diyorlar.
Buzullar eriyor.
Antarktika’dan kopan dev buz kütleleri yeni Zelanda açıklarında eriyor.
Büyük Sahra çölü giderek daha çok ısınıyor.
Mevsimler değişiyor.
İki hafta evvel Amerika’nın Kanada sınır şehri Fargo’daydım.
Adı meşhur filmin çekildiği yer.
Fargo; Amerikanın en soğuk ve en geniş bir o kadar da verimli platolarına ev sahipliği yapıyor.
Etrafta herkes çiftçilikle uğraşıyor.
Uçsuz bucaksız bembeyaz karın örttüğü görüntü Kuzey Amerikalı çiftçileri üzüyor.
Sıkıntı ne etraftaki -10 dereceye varan soğuk, nede boyu 20 cm yaklaşan kar değil.
Sıkıntı bu mevsimde soğuğun -35 derecede ve karın 2 metre olmaması.
Çok şaşırdım.
3500 kişinin yaşadığı küçücük kasabada herkes hemfikir.
Yağışın azlığı üretimi düşürecek.
Çitçiler buna neden olarak küresel ısınmayı gerekçe gösteriyorlar.
Meşhur Ren geyikleri şehir merkezine kadar inmişler.
Cep telefonuyla evinin hemen dibinde sabah uyandığında geyiklerin resmini çeken Amerikalı heyecanlı bir şekilde bana çektiği resimleri gösteriyor.
Arkasından da şansın varsa sende görürsün diyor.
Aslında bu hayvanların bu mevsimde buralara gelmeleri hayra alamet değil.
Türkiye’de de durum Atlantik’in öteki ucundan pek farklı değil.
Yetersiz yağışlar tam yaşanmayan kış, insanları kalabalıklar halinde yağmur, kar duasına çıkarıyor.
Umudunu toprağa bağlayan, bağlamayan tüm eller Allaha rahmet için yakarıyor.
Bu hafta 3 senedir Konya’da görmediğim kar yolları doldurdu.
Sevindirici durum, bu kar çiftçilerin yüzünü baya güldürdü.
Duaların kabul olduğunu görmek, hem de bunca israfa rağmen kabul olduğunu görmek insanın içine inanılmaz bir dinginlik veriyor.
Hala Allah rahmetini esirgemiyor diye.
Haber bültenlerinde kar yağışı için “beyaz felaket” diye haber yapanlara içten içe lanet okuyasım geliyor.
Cehalet zor şey.
İşin enteresan tarafı hükümetin 3 bakanı dün kameraların karşısına geçerek ortak basın toplantısı yapıyorlar.
Enerji, Ulaşım ve Orman bakanları.
Hepsi bir ağızdan korkacak bir durum yok diyorlar.
Barajlar da yeterli su varmış.
İnsan soruyor kendi kendine acaba bunu söyleyenler bu ülkede hiç gazete okumaz mı?
Yâda televizyon seyretmezler mi?
Yâda onları dinleyenler bu kadar saf mı?
Yapılan tüm araştırmalar şu gerçeği ortaya koydu.
Eskiden 30 metreden fışkıran yeraltı suları elli metrelerde zor çıkıyor.
Çumra’da obruklar oluşmaya başladı.
Bunun tek nedeni yeraltı sularının son on yılda ciddi oranda azalması.
Türkiye sanıldığı gibi su zengini bir ülke değil.
İstemiyorum hem de hiç ama gerçekçi olalım, eğer yağışların arkası gelmese kurak bir yaz yolda geliyor.
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 5 yorum
yapılmış )
|
Sayın hocam yazılarınızı severek okuyorum ama her şeye rağmen Allah Rahmetini elbette esirgemiyor. Fakat aynı Allah şuan dünya da süper güç olan yada olmaya çalışan insanlarada yardım ediyor ama umarım bize olan yardımı rahmetinden dir. Yok gazabındansa yine Yüce Allah'ın gazabından yine kendisine sığınırız. Elbette kıyamet olacaktır, bundan da kaçış olamayacığına göre Allah bunda bir sebep halk edecektir ,ama küresel ısınma ama başka birşey mesele sebepsiz olmayacağı inancımızdır. |
|
|
|
Üstad yazı ve görüşlerinizi ilgi ve bilgilenerek okumaktayım. Tarzınız ve bakış açınızı takdirle karşılıyorum. ve sizi takibe devam ediyorum. Yolunuz açık olsun. Başarılar dilerim. |
|
|
[
2007/02/11 22:41
] |
|
tamamddddddddddddddddddddddddddddd |
|
|
Bakü
[
2007/02/09 13:23
] |
|
Çok iyi taner müthiş bir yazı |
|
|
|
Küresel ısınma konusunda herkes hemfikir yalnız,alınabilecek önlemler konusunda henüz bir birlik sağlanmış değil.
Yetkililerin bu şekilde açıklama yapmalarının nedeninin halkın paniğe kapılmamasını sağlamak olduğunu düşünüyorum.
Yalnız şu birkaç yıldır bizlere değiştiğini gösteren coğrafyanın insanlar üzerinde de tedirginliklerin artmasını başarmaya başladı.. |
|
|
|
|
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|
|
|