Lig her hafta başka bir sürprizle bitiyor.
Fenerbahçe tam açık ara kopacak derken, Antalya da hüsrana uğruyor,
Arkasından Sivas’a evinde puan veriyor.
Beşiktaş, Konya’ya, Konya’da boyun eğerken, ertesi hafta Galatasaray’ı evinde perişan ediyor.
Trabzon bir anda sihirli değnek değmişçesine arda arda 4 galibiyet serisine Konya’da bir yenisini ekliyor.
11 hafta boyunca Türkcell süperliğine liderlik eden Vestel Manisaspor, bu sene acaba ligi düşmeden tamamlayabilir miyiz telaşında.
Ligde hiçbir şeyin garantisi yok, herkes herkesi yeniyor.
Ligin bir diğer sürpriz takımı ise şehrimizin takımı, çift başlı kartal Konyaspor.
Konya’da oynanan maçların geneline giderim.
Bu hafta Trabzon sporu evimizden puansız gönderme hevesiyle stada gittik.
65 dakika boyunca Konya Atatürk stadında gözlerimiz sahada Konyasporu aradı durdu.
Beşiktaş maçındaki, Sivas maçındaki Konyaspor’dan sahada eser yoktu.
Sanki birbirini tanımayan, ilk defa bir araya gelmiş bir futbolcu güruhu, sahaya çıkmış geziniyor gibi bir görüntü verdiler.
65 dakikada 2–0 yenik durumdaki takım biraz toparlanır gibi oldu.
Ve beklenen gol, + 90’da savunma oyuncusu Ömer’den geldi.
Trabzonspor da iyi değildi, ama Konyaspor çok kötüydü.
Teknik direktör Nurullah Sağlam takımı ligde üst sıralara çıkarsa da, hala takıma sürekli düzgün futbol oynama adına bir istikrar getiremedi.
Zaten getirdiği anda da Konya’ya şüpheniz olmasın heykeli dikilecektir.
Ufak bir parantez, şuana kadar Konyaspor’da bunu hiçbir teknik hoca da başaramadı.
Peki, kim hangi takıma getirdi diye sorabilirsiniz
Ziko mu? Fenere getirdi…
Gerets mi? Galatasaray’a getirdi…
Tigana mı? Beşiktaş’a getirdi…
İzlenen futbol estetiği tüm takımlar için zevk vermekten uzakta.
Türk futbolu son 8 yıldır geriye gidiyor.
3, İstanbul takımı ligi göğüslüyor.
Trabzonspor dışında hala bir Anadolu takımı, Türkiye lig tarihi boyunca şampiyonluk kupasını müzesine taşıyamadı.
Dünya Kupasında 3.lük, Galatasaray’ın UEFA başarısı artık bir rüya gibi çok gerilerde kaldı.
Bunun tek sebebi milyonlarca dolar harcanarak yurtdışından ithal edilen, kâğıt kaplanlardır.
Başarı için öz kaynaklara yönelmekten başka çare yok.
Hala milli takımda Mehmet Auerollo’nun top oynamasını kabullenemedim.
Yok, öyle hamasi milliyetçilik edasıyla falan söylemiyorum bunları.
70 milyonluk bir ülkede 11 kişiden oluşan bir takıma bir yerli futbolcu çıkaramadı Türkiye.
Yok mu, evet, elbette var.
Nerede mi, onu Türk futbolunda kulüp yönetim koltuklarında oturanlara sormak gerek.
Fenerbahçe kulüp başkanı Aziz Yıldırım’ın, burjuva edasıyla, “parası neyse verir alırız” mantığı Fenerbahçe’ye yıllardır Avrupa kupalarında özlenen başarıyı getiremedi.
Milyon dolarlık transferler yerine, bir kolej takımı gibi alt yapısına önem verip, onlarca genci hem takıma, hem Türk futboluna kazandırabilirdi.
Ama yapmadılar.
Diğerleri yaptı mı? Hayır, onlarda yapmadı. Biraz Galatasaray hepsi o kadar.
O da UEFA’yı getirdi onlara.
Okan, Suat, Emre Galatasaray’ın Türk futboluna hediyesidir.
Bence Konyaspor da bu 3. ve zor olan yolu seçmeli.
Uzun vadede başarı mutlaka gelecek ve sürekli olacaktır.
Haftaya Fenerbahçe maçında Konyaspor’a yürekten başarılar diliyorum.