:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Dikkat, Jakoben Çıkabilir! 
Dr.Erdinç Yücel   ( eyucel@haberkonya.com )

Dikkat, Jakoben Çıkabilir!

Son zamanlarda televizyonlarda arz-ı endam eden bir gazete reklâmı hepinizin ilgisini çekmiştir. Fonda çalan müzik ile reklâmın sloganı birleşince insanın tüyleri diken diken oluyor. Slogan hâlâ kulaklarımda: “Tehlikenin farkında mısınız?” Peki, tehlike ne? Mevcut başbakanın cumhurbaşkanı olması mı? Dört yıldan fazla bir süredir tehlikeyle yaşıyoruz da niye birkaç ay kala haberimiz oluyor. Çok ayıp, insan daha önce haber verir. Bu saatten sonra nasıl tedbir alalım? Ha, “ancak fark ettik” deniliyorsa, böyle bir ekibe nasıl güvenip de sahip çıkalım?
Gerçekten de çok enteresan bir ülkede yaşıyoruz. Kanunlar ve kurallar bile bazı insanları tatmin edemiyor. Siyasi bir parti ezici bir çoğunlukla iktidara geliyor, ama ne görelim, yine bazı çevreler bu gerçeği ters-yüz etmek için şöyle diyor: “Sayısal üstünlük onlarda olabilir, ancak siyasal üstünlük bizde.” Hasbelkader eli kalem tutan bir insan olarak bu cümleyi analiz etmeye çalışıyorum, ama maalesef işin içinden çıkılacak gibi değil. Benim bildiğim, siyasal üstünlüğü belirleyen meclisteki sandalye sayısıdır. Bir siyasi partiyi beğensek de beğenmesek de, meclis içerisinde çoğunluğu elde etmişse, bu siyasi organizasyona tahammül etmek zorundayız. Aksi taktirde, bir gün, bize yakın bir siyasi oluşum iktidara geldiğinde aynı tahammülü diğer çevrelerden nasıl bekleriz!
Eşinin başörtülü olması nedeniyle, mevcut başbakanın cumhurbaşkanı olamayacağı öne sürülünce, üşenmedim ve bir cumhurbaşkanının haiz olması gereken şartları tekrar gözden geçirdim. Cumhurbaşkanı seçilme yeterliliğinin şartları şöyle sıralanmış: Türk vatandaşı olmak, kırk yaşını doldurmuş olmak ve yüksek öğrenim görmüş olmak. Hali hazırdaki düzenlemede cumhurbaşkanının eşiyle ilgili özel bir şarta rastlayamadım. Ayrıca şahsi kanaatimi söyleyecek olursam, ben kafanın üzerindeki örtüden çok, beynin üzerindeki örtüden korkuyorum; zira biliyorum ki, kafanın üzerindeki örtü, kişiler eve girince çıkartılıp yerine konuyor, ama beynin üzerindeki örtüyü kaldırmak maalesef bu kadar kolay olmuyor. İşte bu yüzdendir ki örtüsünü kafasının içinde taşıyanlar, ülkede mevcut kuralları bile hiçe sayabiliyor.
Jakoben anlayışının yine iş başında olduğunu üzülerek görüyorum. Bu anlayışın, İtalya’nın Mussolini’si, Almanya’nın Hitler’i, Rusya’nın Stalin’i, Çin’in Mao’suyla birlikte tarihe gömüldüğünü sanıyordum, ama yanılmışım. Galiba trafik levhalarına bir yenisini daha eklememiz gerekecek: “Dikkat, jakoben çıkabilir!” Bu kişileri nasıl mı tanıyacaksınız? Size hemen “karakteristik eşkâllerini” vereyim: Tepeden inmecidirler, halkı hiç kâle almazlar, onlara göre halk cahildir zaten, karşı fikirlerin tamamını yok etmeye çalışırlar, yani ziyadesiyle tahammülsüzdürler. Temel düsturları: “Halka rağmen, (ama) halk için”dir. Nereden mi çıkabilirler? Bu tariflere bakarak sadece ormanlardan geçerken dikkatli olayım derseniz yanılırsınız, zira jakobenlere en yoğun yerleşim yerlerinde bile rastlayabilirsiniz. Karşınızdakinin bir jakoben olup olmadığını anlamak için “demokrasi” sözcüğünü birkaç kez tekrar etmeniz yeterli olacaktır, zira bu varlıklar, “demokrasi” kavramından, tıpkı şeytanın besmeleden yıldığı gibi yılmaktadırlar.
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 12 yorum yapılmış )

evren [ 2007/03/21 02:56 ]
SAYIN hocam,yazılarınızla toplumun sesi oluyorsunuz...tüm yazılarınızdan yola cıkarak ve son yazınıza bakarak sunu soylemeliyim ki gundemi olusturan konulara aydın bir bakıs acısıyla yaklasıyorsunuz...jakoben cıkabilir yazınızda bizi bazı konularda hassasiyete davet ederek uyardıgınız için tesekkur ediyorum...
[ 2007/03/21 00:15 ]
merhaba hocam ben İngilizce 3. sınıf öğrenciniz Ahmet EREN en başta köşe yazılarınızı beğenerek okuyorum. İnsanlara işin iç yüzünü anlattığınız için teşekkürü bir borç bilirim. Dediğiniz gibi ülke,cumhıriyet sanki bir tehlike içinde gösterilmek isteniyor iş ciddiye binerse biz herkesten daha cumhuriyetçi,herkesten daha milliyetçi vatanımızı daha çok seven insanlarız. Artık Türk gençliğine reklamla şeker satmak devri geçti.Türk gençliğinin araştırarak,soruşturarak mantığıyla karar verdiği inancındayım. Yazılarınızın devamını sabırsızlıkla bekliyorum. Allah kaleminize zeval vermesin...
ayşe [ 2007/03/18 17:17 ]
hocam yeni yazılarınızı bekliyorum benım gıbı duşüenlerde az değil...
atilla [ 2007/03/16 20:25 ]
Hocam, Jakobenlerden korunmamız gerktiğini söylüyorsunuz. Ama jakobenlerin kimler olduğunu da açıkca belirtseydiniz daha iyi olurdu. Gerçi tarifini vermişsiniz, ama bizi yormamış olurdunuz...
selim [ 2007/03/15 16:59 ]
Benimkisi gocunmak değil sevgili eleştirmen kardeşim.
Benimkisi aktarılan düşüncelere kendi açımdan bakmayı istemektir..
Gerçek olan zaten yazılmış, çizilmiş ve herkes tarafından bilinmiştir. Ne benim gocunmamla değişir, ne de senin beni eleştirmenle gelişir... Anlayana... Saygılarımla...
(Ayrıca ben sayın Hocama katılımımı zaten beyan ettim. Beni anlayamayanlar önce kendilerini anlamaya çalışsınlar. Zira ben kendilerinden daha basit bi açıklama yaptım.)
timur [ 2007/03/15 12:43 ]
Hocamı anladım, bu yazısı için teşekkürler, dikkatli olmaya çalışırız da, ben Selim kardeşimi anlayamadım. Galiba Hocamın yazısını yanlış algılamış.Tekrar analiz etmesinde fayda var yazıyı.
Selimcim [ 2007/03/13 17:57 ]
SELİM, Hocanın söylediği, zaten zorbalıkla bir şeyler elde etmek isteyenlere... Sen neden gocundun?
selim [ 2007/03/12 18:47 ]
Sayın Hocam,
''Demokrasi'' kavramı ''Jakobenlik'' kavramını içinde barındırmayacak kadar köklü ve Büyük Önder M. Kemal ATATÜRK'ün TÜRK toplumu için seçtiği en güzel yönetim ve yaşama şeklidir. ''Jakoben'' diye adlandırdığınız kişilerin başörtüsüne karşı değil, zira başörtüsünün yanında olacakları şüphesizdir. Kelimenin köküne indiğimiz zaman, Önceleri Fransa'da yönetimi elinde bulunduran Ruhban kısım demektir.Ruhban demek, dini her ne kadar islam olmasa da, dindar kesim demektir. Özgürlükler diyarı bu vatanımızda ''Demokrasi'' kavramı doyumuna yaşanmaktadır, her ne kadar arasına ''Bürokrasi'' karışmış olsa da... Bu vatanda hiç bir dünya devletlerinde olmayan serbestlikler verilmiştir ''ben Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşıyım'' diyen insanoğullarına...Arap'ına, kürt'üne ve hatta dünya'da hiçbir yerde Vatandaşlık hakkı alamamış Haymatlos'lara... Sizler merak etmeyin... Bu ülkede Jakobenlik kavramını ağzımıza almadıkça, Jakobenler çıkmaz karşımıza... Evet, Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenleri, bu şekilde adledenler zaten kendi kişiliksizliklerini,işte anlattığım bu düşünceleri dışarı yansıtmalarıyla, ortaya koymuşlar zaten.Size şu konuda katılıyorum, evet çıkabileceklerine ilişkin küçük bir ışıkcık vardı da neden önceden haberimiz olmadı değil mi?saygılarımla...
[ 2007/03/12 18:24 ]
Erdiç Bey, '''AZİZ DOMİNİCUS' cular çıkabilir'' olarak değiştirerekten bu sözü beynimde, şunları da içimden geldiği için eklemek istiyorum.Bizim memlekette şöyle bir söz vardır:''Domuz doğrusu gitmek.'' Bahsettiğiniz bu zatlar biz ne kadar;''bunun bu açıdan bakılması yanlış, bu düşüncelerinizi, bu çürümüş değişim politikalarınızı; örfüne,adetine düşkün insanlar üzerinde canlandırmaya çalışmanız, topluma zarar verir'' desek de onlar bizi pek dinlemezler, hep başta sözlediğimiz gibi ''Domuz dorusuna giderler.'' Sizin bu yazınıza yürekten katılıyorum ve ''Jakoben'' çıkabilir diye değil de, birlikte yaşamakta olduğumuz ''Jakoben''lere dikkat etme konusunda daha bilinçli davranmaya karar vererekten, düşüncelerimde yalnız olamamak beni mutlu etti. Teşekkürler...
KEVSER15 [ 2007/03/12 18:07 ]
Erdinç Bey, ben bir lise öğrencisi olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde neden ilkönce 'Başörtüsü' kavramının ileri sürüldüğünü hala anlamış değilim zaten. Ne TBMM'ne ilk bayan milletvekillerimizden olan Halide Hanım başörtüsüz girmiş olmasıvar tarihte, ne de buna ilişkin büyük önderimiz M. Kemal ATATÜRK'ünbir sitemde bulunmuş olması. ''Tarih tekerrürden ibaret'' diye bangır bangır bağırırlarken, ''tekerrür'' kelimesinin anlamına ilişkin hiçbir şey bilememeleri ne acı...Buyrun işte ''Tarih'' burada... ''Jakobenlik'' in ne olduğuna ilişkin bir fikrim yoktu sayın hocam... Ama şunu bildiğim bir gerçek var ki, kesinlikle onların düşüncelerini destekleyebilecek bir kişi değilim. Ben sadece şunu söylemek istiyorum basit ama manidar bir ifadeyle; ''Nasıl Benim BAYRAĞIM vatanımın namusu ise, başımdaki örtüm de benim namusum.Keza, Cumhurbaşkanı olabilir denilen kişinin eşinin başörtüsüyle değil, sizin de bahsettiğiniz kafalarının içindeki örtülerle uğraşsınlar. Size de çok teşekkürler...
volkan [ 2007/03/12 18:07 ]
türkiyedeki bu spekülatif ortam ortadan asla kalkmıyacak gibi görünüyor.... sağ ve solun en ileri uclarındaki insanların bu türden çıkışları siyasi gerginliğe yol açıyor..... her seyde rejim kaygısı olması bu ülke için gereksiz tartışmaları doğuruyor. hocam size katılıyorum. bu
hassocan [ 2007/03/12 10:22 ]
bu konuya hakan beyde değinmişti sanırım önemine binaen....

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2007.06.02 -  Yanlış Hatalar Yapıyoruz :)
 2007.05.24 -  Uzaya Füze Atıldı da Başörtüsüne mi Takıldı !?
 2007.05.22 -  Bugün Amerika İçin Ne yaptın ?
 2007.05.16 -  Cumhurbaşkanlığı Seçimi Hariç “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir”
 2007.05.10 -  Meğerse Bir Koyundan İki Post Çıkarmışlar
 2007.05.03 -  Düzeltiyorum, %5 + %5 = %1
 2007.04.26 -  Denize Düşen Saman Çöpüne Sarılır
 2007.04.16 -  Cumhurbaşkanlığı Sorununa Köklü Bir Çözüm
 2007.04.06 -  “Vefa” Sadece Bir Semtin Adı Değilmiş…
 2007.03.30 -  Size, Suyu İsraf Etmeyin Diyemem…
 2007.03.23 -  Yaşasın Orijinalite !
 2007.03.10 -  Dikkat, Jakoben Çıkabilir!
 2007.03.05 -  Kırk Yıllık Hatırın Hatırına…
 2007.02.22 -  GEL SHAKEMEYELİM BE ŞEKERİM !
 2007.02.12 -  Bilgi Sahibi Olmadan Fikir Sahibi Olmak…
 2007.01.30 -  Aman, Kedidir Kedi…
 2007.01.23 -  Hazır Ol Cenge,Eğer İstersen Sulh-u Salâh
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com