Türkiye’nin bir gün su fakiri bir ülke olacağını rüyamda görsem inanmazdım. Evet, yanlış duymadınız, Türkiye’yi su fakiri ülkeler arasına sokmayı başardık. Yirmi yıl önce kişi başına 4000 metreküp su düşerken, bugün 1400 metreküp civarında su düşüyor. Bu kritik tablonun müsebbibi belli: “Küresel Isınma.” Elbette küresel ısınma dediğimiz bu durum, kendiliğinden ortaya çıkmadı. Bu felaket, her şeyi süratli bir şekilde tüketen insanoğlunun bir “marifetidir.” Daha önce ozon tabakasını delmeyi beceren insanoğlu bu gibi felaketlere yeterince duyarlılık göstermediğinden, bu sefer susuz kalmak gibi bir doğal felaketle karşı karşıya bulunuyor. Bu, ‘Neme lazımcılık’ yaklaşımını bir hayat felsefesi haline getirmenin kaçınılmaz bir sonucu olsa gerek.
Merak buyurmayın, bu yazımda size uzun uzadıya vahşi sulama yapmayın, damla sulama yapın, tıraş olurken suyu şırıl şırıl akıtmayın, damlayan musluklarınızı onarın, arabalarınızı, halılarınızı hortumla yıkamayın yahut bir golf sahası 12 bin nüfuslu bir kasabanın bir yılda tükettiği kadar su tüketiyor, onun için golf sahalarını yaygınlaştırmayın demeyeceğim. Benim asıl üzerinde durmak istediğim husus, asırlardır suyun önemini vurgulamış bir dine ve kültüre sahip olan bir toplumun böyle değerli bir nimetin kadrini bilememesidir.
İlahiyatçıların affına sığınarak herkesin bildiği ama yeniden hatırlamaya ihtiyacı olduğu şu olayı nakletmek isterim: Günahkâr bir kadın çok susamış. Susuzluğunu gidermek için bir kuyuya inmiş ve buradan kana kana su içmiş. Kuyudan çıkmış ve ıslak toprağı yalayan susuz bir köpeği görünce, tekrar kuyuya inmiş ve ayakkabısıyla köpeğe su içirmiş. Allah bu kadını affetmiş ve cennetine koymuş.
Ya şu kıssaya ne dersiniz? Hz. Osman, bir Yahudi’ye ait olan kuyuyu, fahiş fiyata su sattığı için satın almıştı ve Müslümanlara bedava dağıttığı için cennetle müjdelenmişti.
Bu iki kıssa suyun değerini ne kadar da güzel bir şekilde gözler önüne seriyor. Zaten yüce Yaratan Mülk Suresi’nde (30. Ayet) “De ki, söyleyin bana, suyunuz yerin dibine çekilse size akarsuyu kim getirir?” diyerek sadece Müslümanları değil tüm insanlığı uyarmamış mıydı?
Büyüklerimiz, her ikram ettiğimiz suyun ardından bizlere boşuna “Su gibi aziz ol” dememiş. Evet, suyun ne kadar aziz olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Su o kadar azizdir ki, Ensar’ı sulayan da cennette, bir köpeği sulayan da. Böyle büyük kültüre sahip bir millete, “Suyu israf etmeyin” demekten hicap duyarım.
|
Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız
( Toplam 5 yorum
yapılmış )
|
Hocam öncelikle bu konudaki hassasiyetiniz için size teşekkürler. Geçenlerde arkadaşlarla biz de bu konuda muhabbet etmiştik.Bir cümle söylemiştim, sağolsun arkadaşlar komik bulmuşlar ve baya bir gülmüşlerdi bana. Bu yazınızı okumaları için tavsiye ettim, bakalım... Sanırım bana neden güldüklerine pişman olacakları duyguyu bu yazıyla edineceklerdir. 'Geleceğin petrolünü stoklayalım, yapabildiğimiz kadar baraj yapalım, bacasız olarak enerjiyi ürebiliriz hem, hem de toprağı işlerken aşırı sulamadan uzak durabiliriz, bu barajlar sayesinde damlatma sistemi kuraraktan bütün yurtta...' SAYGILARIMLA HOCAM... |
|
|
|
Haklısınız Hocam. su önümüzdeki yüzyılda petrolden daha değerli olacakken biz elimizdeki hazineyi rahatça israf etmekten çekinmiyoruz. Sanıyoruz ki bitmez tükenmez bir kaynağımız var. Herşeyin sonu olduğu gibi bu kaynaklar da bir yerde tükenecektir. Bu konuda bilinçlenmemiz bilinçlendirmemiz gerek. Bir gün bu günlerimizi özleyecek duruma gelmeyelim. Hiç bir şey için geç değil... |
|
|
ayşe
[
2007/04/02 21:17
] |
|
güzel yorumunuz için gerçekten teşekkürler hocam.fikirlerinize baştan sona kadar katılıyorum.insanlar keşke müsriflikten vazgeçip biraz daha duyarlı davransalar.allah sonumuzu hayretsin |
|
|
ayşe
[
2007/04/02 21:16
] |
|
güzel yorumunuz için gerçekten teşekkürler hocam.fikirlerinize baştan sona kadar katılıyorum.insanlar keşke müsriflikten vazgeçip biraz daha duyarlı davransalar.allah sonumuzu hayretsin |
|
|
|
Sevgili Hocam,bu konuda ben de hassasiyetimi soylemek istiyorum..Tabi öncelikle yine size tesekkur ederek baslamak istİyorum guzel bir makale ve makale konusu daha...Hocam,1yıl Kıbrısta ögrenim gördüm,Türkiyedeki vatandaşalarımızın israfı bir yana herkesin bildigi gibi cöl olan kıbrısa turkiye tarafından yollanan sular da israf edilmektedir...Gerek küresel ısınma,gerek vatandaslarımızın israfı gerekse Kıbrıs yani Yavru Vatandaki vatandaslarımızın bilincsiz su kullanması bence önumüzdeki yıllarda Ülkemizin Büyük bir sorunla karşılasmasına neden olacaktır...Ben de sizin gibi herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum...tesekkur ediyorum.. |
|
|
|
|
|
Yazarın Tüm Yazıları |
|
|
|
|