:. Haberler
  Bilişim
  Dünya
  Eğitim
  Ekonomi
  Kültür Sanat
  Politika
  Sağlık
  Spor
  Yaşam

  :. Gruplar
  Hava
  Söyleşiler
  Yazarlar

Oy Kullanmayacağım!.. Ta ki…  
H.Tekin Gökmenoğlu   ( htgokmen@hotmail.com )

Başlığı gören sevgili okurların, -acaba neden?- diye merak ettiğini hisseder gibiyim. Onlar bu sözü, gündemin en önemli maddesi 22 Temmuz seçimi için sarf ettiğimi düşünmekte pek tabii haklılar.

Ama ben 22 Temmuzda değil, Anayasa dahil ilgili mevzuat değişip benim de dahil olduğum seçmenini tahkir, tazyif ettirmeyecek bir düzenleme yapılana kadar, önümüzdeki Rektörlük seçimlerinin hiçbirinde oy kullanmayacağım. Ayrıca bir ” ilâhiyatçı hukukçu profesör” olarak teorik de olsa seçilmeme değil, atanma şansımın olmadığı böyle seçimlerde aday da olmayacağım

Nedeni çok basit!..
Yürürlükteki mevzuatla oy kullandığım takdirde onurumla oynanma, hafife alınma riskine maruz kalma ihtimalim var. Şükür mensubu bulunduğum üniversitede oy verdiğim-vermediğim rektörlerden hepsi en yüksek oyu alarak bu makama geldiler. Ama memleketimin üniversitesinde (Kastamonu Üniversitesi) 50 oydan kendi oyu hariç sadece tek bir oy alabilmiş bir hoca rektör olarak atandı.

Bu ne bilime, ne bilimselliğe, ne demokrasiye ne de siyasete sığar!..

Bir ilâhiyatçı olarak, üniversitedeki tüm oyları alsanız da, damgalı sakıncalı profesör sayılacağınızdan, zaten olmayan demokrasi nimetinden pay alma hakkınız kesinlikle olmayacaktır.

Tıpkı aldığı oylar içinde kendi oyu olmamasına rağmen en yüksek oyu alan Sevgili Prof. Dr. Mustafa Safran’ın hakkı olmadığı gibi. Üstelik o ilâhiyatçı da değildi. Belki kardeşi” İmam-Hatiplidir”. O yüzden olabilir.

Evet, Cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler yargı denetimine tabi değildir ama eleştirilemez masuniyeti de yoktur.

Bu atama, Anadolu Türk Tarihindeki şühedâ analarının ve yetimlerinin en yoğun yeri olan aziz memleketimin, filizlenme dönemindeki umut üniversitesini, “demokrasi suyu”, “havası” ve “toprağı”ndan yoksun bırakma riskiyle karşı karşıya bırakmıştır.

Toplumun en elit zümresini oluşturan, yıllarca, dirsek çürütmüş, kafa yormuş, özel ve sosyal hayatının birçok yönünden vazgeçerek akademisyen olarak “yardımcı doçent”, “doçent” ve “profesör”lük unvanını almış 48 hocanın onuru zedelenmiştir. Adeta adam yerine konmamıştır.

Bu hocaların, söz gelimi köyden üniversite sıralarına gelmiş öğrencilerinden biri, oy kullanmış hocalarına, -“Ya hocam, bizim köyde muhtarı, okuma yazması bile olmayan komşular belirliyor. Ama yönetici seçiminde siz hem oy kullanıyorsunuz, hem de oyunuzun kıymeti yok!.. Siz bu kadar değersiz, önemsiz ve basit insanlar mısınız?” diye sorsa, bu hocaların verebilecekleri bir cevap var mıdır?

İşte şahsen benim de böyle bir soruyla karşılaşma ihtimalim karşısında, “değeri olmayan oyum olmaz” diyebilmek için, ta ki, mevzuatta gerekli değişiklik yapılıncaya kadar rektörlük seçimlerinde oy kullanmayacağım. Kim, nasıl rektör seçilirse seçilsin, beni ilgilendirmiyor. Oyum değerli sayılıncaya kadar göstermelik seçimlerin figüranı olmamaya kararlıyım.

Temditli (Uzatmalı) Cumhurbaşkanımızın görev süresi de bittikten sonra özellikle de bekleterek, salt hukukçuluğu ile çelişecek böyle bir idari işlemi gerçekleştirmiş olması literatüre girecek tarihi bir tasarrufudur.

Hangi üniversite olduğunu hatırlamıyorum ama Sayın Sezer görevinin ilk yıllarında, üniversitelerimizden birinin rektör seçiminde YÖK’ün yaptığı elemeye itiraz etmiş ve yüksek oy almasına rağmen elenen adaylardan birinin kendisine gönderilen 3 kişilik listeye eklenmesini istemişti. Bu tasarrufu ile üniversitelerdeki seçimlerin bir anlamı olacağı ve demokrasi gelişeceği kanaati ile o zamanlar umutlanmıştım. Ama boşuna imiş!..

Eğer böyle bir tasarrufu merhum Özal sağlığında iken yapsaydı, tüm medya, üniversiteler, resmi veya sivil kuruluşların çoğu sorarlardı. Ve derlerdi ki “Sen şah mısın? Padişah mı?”

Umarım türkülerimizin birinde geçtiği gibi “Bu devirde kimse şah değil, padişah değil”dir.

Ha şunu da söyleyeyim: İnşallah genel seçimler öncesi bu temayül yoklaması yapanlar, bu işi üniversitelerdeki rektörlük seçimlerine benzetmiş olmazlar!.. Hem size sorarız hem bildiğimizi yaparız derlerse bu, en başta kendi parti tabanlarına saygısızlık olur. Ben buna demokratik usulle demokrasinin baltalanması derim o zaman.

Köşe Yazısı Hakkındaki Yorumlarınız ( Toplam 9 yorum yapılmış )

adviser [ 2007/05/23 01:11 ]
sayın cumhurbaşkanı tarafından icra edilen ideolojik atamalar ve hakkaniyete yakışmayan hukuksuz uygulamalar keşke sayın hocam tarafından dile getirilen rektör atamalarıyla sınırlı kalsa. Göreve ilk başladığı tarihten bugüne değin -maalesef uzatma görev süresi de dahil- sayın cumhurbaşkanı halkın istekleri doğrultusunda ve çoğunluğun onayına uygun olacak davranışlar sergileyememiştir. Cumhurun başkanı olarak bu ülkede çoğunluğun hislerine tercüman olacak yerde bazı siyasi parti temsilcilerinin, kendisini halkçı ve cumhuriyetçi zanneden CHP, onun menfaat destekçiliğini yapan bazı sivil toplum kuruluşlarının ve kendisini Atatürk'çü zannederek bu isimle dernek kuran ulusalcı zihniyetin tercümanı olarak bu kişilere destek ve güvence vererek görevini icra etmiştir. Tabiri caizse cumhurbaşkanlığı makamı onay makamından çıkarak veto makamına dönüşmüştür.
Her şey bir yana bazı internet sitelerinde okuduğum haberlere göre sayın cumhurbaşkanı milli menfaatlere ters düşen bazı uygulamalara da imza atmıştır. Örneğin ''www.teroreodul.com'' sitesinde cumhurbaşkanı tarafından hapisteyken serbest bırakılan PKK, DHKP-C ve birçok yasadışı örgüte mensup kişilerin isim ve şecereleri yar almaktadır. nasıl oluyor da bu ülkenin cumhurbaşkanı bu ülkenin asker ve polisine silah sıkan, bomba atan ve molotof kokteyli atan kişileri serbest bırakabilir? bu davranış milli menfaatlerle nasıl uzlaşabilir? Şu esnada tv haberlerinde ön plana çıkan ve terör örgütü tarafından ankaranın göbeği ulusta patlatılan bombanın yankıları kulağımda çınlarken sayın cumhurbaşkanı tarafından icra edilen bu tür olumsuz yaklaşımları nasıl hazmederim anlamış değilim. teröre şehit veren bir akrabanın ferdi olarak şahsi duygularımı ve nefretlerimi izah etmede aciz kaldığımı itiraf ederim...
sayın hocam! bu ülkenin seçkin bir akademisyeni olarak hukukçu ve ilahiyatçı kimliğinizle dile getirdiğiniz haksızlıkları son derece haklı buluyorum. sizi oy kullanmama aşamasına getiren ''filimsel'' adımları da nefretle kınıyorum...
dadaylı [ 2007/05/22 23:20 ]
üniversitede ve her türlü siyasi kurumlarda demokrasiyi takiyye gereği telaffuz edip hayata geçirme niyeti olmayan beyaz türklerin saltanatı ne zaman bitecek. anadolu insanın iş başına gelmesi ne zamana kadar engellenecek. birtakım bağlantıları olmayanlar neden etkin makamlara gelemez........
denka [ 2007/05/22 23:19 ]
sevgili hocam rağmen diye bi kelime hadi buna kavram diyelim işte bu kavaram bazılarının güç aletidir.halka rağmen demokrasiye rağmen hakka rağmen adalete rağmen ben yaparımın ifadesidir bu.Bakınız size tarif vereceğim ama analayana ben demokrasiyi severim benim dediğim olduğu sürece ben demokratım yaptıklarıma itiraz edilmediği sürece.ben cumhuriyeti severim cumhura rağmen işte tarif bu var arifsen anlada vaz geç seçimden
neme lazım hizmet senin neyine zaten baştan yarışı kaybetmişsin
niye yarışa çıkarsın saygılar selamlar
dadaylı [ 2007/05/22 22:58 ]
üniversitede ve her türlü siyasi kurumlarda demokrasiyi takiyye gereği telaffuz edip hayata geçirme niyeti olmayan beyaz türklerin saltanatı ne zaman bitecek. anadolu insanın iş başına gelmesi ne zamana kadar engellenecek. birtakım bağlantıları olmayanlar neden etkin makamlara gelemez........
acarturk [ 2007/05/22 18:34 ]
her zaman olduğu gibi azınlaık çoğunluktan büyük ve millet yok sayılıyor onlar ağababaar ve dedikleri olacak. olmalıda millet e n a y i..
[ 2007/05/22 14:53 ]
''Profesörlere geri zekâlı muamelesi'' adlı yazıyı bir okuyun
Osman Özsoy'un www.haber7.com
Yorum [ 2007/05/22 14:32 ]
Hükümet cumhurbaşkanı seçerken, anayasada var diye istediğini seçemez, konsensuz aranamlıdır diyenelere, ben de vatandaş olarak şunu söylemek istiyorum:Cumhurbaşkanı rektör seçereken niye konsensus aramıyor da 2 oy alanı atıyor... Yetkin var diye olur mu böyle...
[ 2007/05/22 12:21 ]
Sayın Gökmenoğlu,
Bu dönemde Rektör olabilmek için öğretim üyelerinden en fazla oyu almak yeterli olmuyor maalesef. CHP' den referans, Hükümete ve Başbakana hakaret, etmeyince, okulları tatil edip öğrencileri puan vereceğiz teşviki ile ve sınıfta birakırız tehditleri ile organize edilen mitinglere göndermeyince, eşiniz çağdaş dahi giyinmiş olsa Rektör olamıyorsunuz. 15 yılı aşkın bir süredir aynı okulda müdürlük yapıp öğretim üyesi yetiştiremeyen, yetiştirdiyse bile yetiştirdiği öğretim üyesinden dahi oy alamayan 66,5 yaşındaki rotari kulübü sahibi evladın babası, CHP İl Başkanının referansı ile Rektör oluyor. CHP İl Başkanının mahalli gazetelerdeki beyanatları da bunu doğrular nitelikte. Üniversitelerdeki seçimler sonrasında '' Cumhurbaşkanı bizim dediğimizi atar diye şaha kalkan CHP yöneticilerinin haksız çıkmalarını insanlık ve demokrasi adına isterdim. Ama maalesef haklı çıktılar. Gerçekten istediklerine ulaştılar. 360 oyla Cumhurbaşkanı seçemezsin, milletin çoğunluğunu temsil etmiyorsun diye belli bir zümreyi tenkit ederek, 50 kişiden 1 oy alanı Rektör yapanları ALLAH'a havale ediyorum.
Muhsin Kardeş
[ 2007/05/22 12:16 ]
Sayın Gökmenoğlu, Bu dönemde Rektör olabilmek için öğretim üyelerinden en fazla oyu almak yeterli olmuyor maalesef. CHP' den referans, Hükümete ve Başbakana hakaret, etmeyince, okulları tatil edip öğrencileri puan vereceğiz teşviki ile ve sınıfta birakırız tehditleri ile organize edilen mitinglere göndermeyince, eşiniz çağdaş dahi giyinmiş olsa Rektör olamıyorsunuz. 15 yılı aşkın bir süredir aynı

 


Yazarın Tüm Yazıları
 2007.07.23 -  Büyük Birlik AKP de Gerçekleşti
 2007.07.19 -  Zamane gençliği
 2007.07.06 -  Bereketli, Hareketli, Heyecanlı Temmuz
 2007.06.14 -  Bir Kazan Kaynar Su
 2007.06.05 -  Şimdi de Millet Konuşacak
 2007.05.30 -  Sınavlar ve öğrencilerin geleceği
 2007.05.22 -  Oy Kullanmayacağım!.. Ta ki…
 2007.05.15 -  Arşivini Silen- Suçundan Kaçan Anket Kurumları
 2007.05.07 -  Mumcu ve bir Temel fıkrası
 2007.05.02 -  İktidarı Vaftiz Ettiler
 2007.04.25 -  HAYIRLI OLSUN
 2007.04.17 -  BBP Ne Yaparsa, Ne Yapar?
 2007.04.10 -  Hukuksuz Siyaset
 2007.04.03 -  Halimiz ve Kutlu Doğum
 2007.03.28 -  Bugünkü Konya
 2007.03.20 -  Konyalı-Kastamonulu Çanakkale’de Şehadet Arkadaşı
 2007.03.13 -  Tescilli Konyalı
 2007.03.06 -  Yeni Vatan-ı Aslî Konya
 2007.02.27 -  Her Ay Konya-Ankara (Konya'da çeyrek asır 3)
 2007.02.20 -  Ankara'daki Konya (Konya’da Çeyrek Asır 2)
 2007.02.13 -  KONYA’DA ÇEYREK ASIR (I)
Aslan Korkmaz gelirken, Tuzcuoğlu giderken…
Lokman Koyuncuoğlu
Çokeşliliğe “hayır” mı diyorsunuz?
Mert Aslan
Otur oturduğun yerde
Memduh Nihat Ada
Davos Krizi; Erdoğan milat attı, Perez yavuz hırsız.
Taner Aydın
Affan Dede'ye para saydım
Mustafa Azılıoğlu
Boya boya çek
Huriye Karnap
Her ıslanan anlamaz!
Semra Hoyraz
MÜSİAD Farkı
Aydoğan Deveci
Davos ve sonrası…
Dr.Ali Can
Anlatma Sanatı
Alev Ayyıldız
Yapboz
Nadide Ü.Altıparmak
Göçmen Kuştu Kalbim
Hakan Bahçeci
 

Bu Site Konda İletişim ve Medya Grubunundur.
E-Posta: bilgi@haberkonya.com